İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZILARIM

Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!

01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11

Bu deyim sanırsınız ki CHP Bursa Milletvekili Sayın Sena Kaleli için söylenmiş… Eskiden de böylemiydi; yoksa kaldıramayacağı yüklerin altına girince mi böyle tutarsız davranışlar ve garip huylar edindi gerçekten bilemiyoruz!

Bu deyim sanırsınız ki CHP Bursa Milletvekili Sayın Sena Kaleli için söylenmiş…

Eskiden de böylemiydi; yoksa kaldıramayacağı yüklerin altına girince mi böyle tutarsız davranışlar ve garip huylar edindi gerçekten bilemiyoruz!!!

Ancak Sena Kaleli son bir yıldır önce söyleyip sonra inkâr ederek veya bir davranışı önce yapıp sonra “ben yapmadım” veyahut “ben öyle demedimmmm…” diye, direnerek gerçekten milletin akıl sağlığı ile oynar oldu.
“La havleeee….”

Aslında Sena Kaleli, bana göre sempatik, çoğunlukla doğal, iyiliksever, hırslı, azimli ve illaki her konuda ve her koşulda ‘kazan kazan’ alışkanlığı fazlaca olan bir arkadaşımız...

Ancak ne kadar zorlarsa zorlasın veya özenirse özensin; siyasi acemiliğini örtmek, yetkin olduğunu (!) kanıtlamak için çok konuşan bu nedenle de sürekli pot kıran ve ne yaparsa yapsın çok zorlamasına karşın bir türlü karizmatik olamayan, siyaseten de güvenilmeyen bir pozisyonu var…

Bu durumdan kaçmak veya algılanmasını değiştirmek içinde sürekli derlenmiş bilgileri yerli yersiz kullanan, sürekli pot kırıp hata yapınca da kendi sözlerini ve herkesin bildiği eylemelerini anında inkâr eden ve inatla ters çevirmeye çalışan bir durum yaratması artık kanıksanır oldu.

Bu tür davranışlar, durumlar ve eylemler artık olağana dönüştüğü içinde kendisi ne yaparsa yapsın bir türlü inandırıcı olamıyor.

Ayrıca millete gına geldiği için en az 250 kişinin içinde söylediği ‘Atatürk’le’ ilgili sözleri veya milyonlarca insanın kulağı ile duyup gözleri ile gördüğü TV’lerdeki “Tarikatlar ve cemiyetler sivil toplum örgütleridir, Dinde bir bilimdir” vs gibi buna benzer sözlerini inatla inkâr etmesi, ters çevirmesi, hatta karşısındakileri suçlaması artık bıkkınlık verdi.

Son günlerde yine Sayın Sena Kaleli’nin yarattığı benzer bir durum ile karşı karşıya kaldık:

Sena Kaleli’nin bir genç kıza ‘Taciz’ iddiasıyla görevinden alınan Mudanya Eski İlçe Başkanı Hasan Yıldırım’la olan yakınlığını ve yaptığı kabul edilemez hataya karşın inatla kendisini koruyup kollaması ve istemeden de olsa bu şahsı yüreklendirmesi herkesin malumudur.

Bu kayırma ve kollamalar sonucu olaya şiddet bulaşıp tehditler karşınca hatasını anlayan Kaleli’de, Hasan Yıldırım’ı savunmaktan vazgeçti..

Sayın Kaleli sonunda yaptığı hatanın nelere mal olduğunu anlayıp Hasan Yıldırım’ın uluorta savurduğu tehditlerden de ileride meydana gelebilecek riskleri sonunda fark edince bu faydacı davranışından çark etti.

Ancak yine her olayda yaptığı gibi basına konuşup “Ben‘bunun bir rövanş olduğunu söylemedim” diyerek önüne gelene öfkesini belirtmiş ve yine bu çirkin eylemin hedefindeki mağdurları suçlamaktan ve olayların tersini açıklamaktan çekinmemiştir.

Basına konuşulmasını her ortamda kınayan ama kendine yakın basın mensuplarına ısmarlama yazı yazdırmakta bir sakınca görmeyen Sayın Sena Kaleli, Olay Gazetesi Yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz’ın bu konyla ilgili köşe yazısına tepki göstermiştir.

Kaleli’nin bu yazıya karşılık uzun uzun kendini metheden açıklamalarının bulunduğu metin Ahmet Emin Yılmaz'ın iki gün üst üste köşesinde yer aldığı şekliyle aşağıya alınmıştır:


İlk önce Sena Kaleli'nin tepkisini çeken Ahmet Emin Yılmaz'ın yazısı:

Hasan Yıldırım’a Sena Kaleli sürprizi… Disiplin için dilekçe verdi

Hasan Yıldırım geçen yılın sonuna kadar CHP Mudanya İlçe Başkanı’ydı ve yeni dönem CHP’sinin de hareketli isimlerinden biri olarak dikkat çekiyordu.
Dahası…
Yeni dönemde, Parti Meclisi’ne ve oradan da Genel Başkan Yardımcısı olduğu MYK’ya yürüdüğü yolda Sena Kaleli ile birlikte siyaset yapıyordu.
Geçen yılın sonunda, siyaset dışı konulardaki bazı iddialar sonucu görevinden alındı. Ama Kaleli ile birlikte siyaset yapmaya devam ettikleri görüldü.
Nitekim…
Süreçte yaşanan gerginliğin sonucu olarak Hasan Yıldırım 7 Ağustos’taki CHP İl kongresi sırasında salonda eski milletvekili Abdullah Özer’e yumruk attığında, Kaleli de olayla ilgili görüşünü soran gazetecilere “bunun bir rövanş olduğunu” söyledi.
Sonrasında…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun direktifi, yumruğu yiyen eski milletvekili Abdullah Özçer’in de şikayetiyle CHP İl Yönetim Kurulu geçtiğimiz hafta pazartesi akşamı Hasan Yıldırım’ı partiden ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevk etti. Disiplin Kurulu da salı akşamı toplanıp, Yıldırım’dan 15 gün içinde savunmasını vermesini istedi.
Yıldırım ise, savunmasını vereceğini söyledikten sonra, bazı hazırlıkları olduğunu ve bombalar patlayacağını söyledi.
İşte…
Bu dosyadan sürpriz bir dilekçe daha çıktı.
Dilekçe…
CHP Parti Meclisi Üyesi unvanıyla Bursa Milletvekili Sena Kaleli’ye ait.
“Partinin telafisi zor duruma düştüğünü” ifade eden Kaleli, sonrasında “görüş farklılıklarının konuşulduğu kongrelerde bu tür olayların olmaması gerektiğini” söylüyor ve “parti içi disiplinin işletilmesini” istiyor.
Aslında…
Siyasette şiddete, hem de kongre salonunda yaşanan şiddet olayına karşı üst yönetici-milletvekili konumundaki bir partilinin tepki vermesi doğal.
Ne var ki…
Kaleli, bugüne kadar Yıldırım’la birlikte siyaset yaptı, hatta kongre salonundaki olay yaşandığında “rövanş” tanımlamasıyla haklılık payı verdi.
Şimdi disiplin istemesi o nedenle dikkat çekici.
Acaba…
Bu dilekçeyi “Yolları ayrıldı” diye mi, yoksa “Kaleli de artık yoruldu” diye mi, ya da “Yukarısının bakışı” diye mi yorumlamak gerekiyor?

Sena Kaleli'nin açıklama yazısı:

Kaleli açıklama yaptı, içini döktü: Ben kaypak siyaseti bilmem

CHP İl kongresinin yapıldığı salonda Abdullah Özer’e yumruk atan Hasan Yıldırım hakkında disiplin sürecinin başlatılması isteğiyle CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli’nin dilekçe verdiğini dün bu sütunlarda aktardık.

Dilekçesini, Yıldırım’ın kendisine yakın siyaset yaptığı bilindiği için önemsediğimiz Kaleli dün, düşüncesi alınmadan yapılan yorumların tek doğru gibi algılanabileceğini belirterek açıklama gönderdi
Aslında…

Gönderdiği açıklama metni, CHP’de karşılaştığı anlayışla ilgili içini döktüğü izlenimi veriyor.

Örneğin…
“Bazı arkadaşlarımızın fısıltı gazetesi ve itibarsızlaştırma yöntemi olarak parti içinden bilgileri yönlendirerek aktarmaya devam ettiğini görmek beni üzüyor” derken kırgınlığını belli ediyor.

Dilekçe gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
“Hasan Yıldırım-Abdullah Özer arasında yaşananlarla ilgili olarak benim, bu işin en başından beri partimiz adına aldığım tavır, sürecin bir partilimiz tarafından basınla paylaşılarak, disiplin süreçlerinin işletilmemesine olan tepkiydi. Sürecin parti içinde çözümlenmemesiydi.”

İçini de döküyor:
“Ben yanardöner siyaseti bilmem, kaypak siyasetten anlamam. Benim doğrularım kimseye zarar vermemektir. Ne söylemem gerekiyorsa, yerinde ve zamanında söylemem gereken kişiye söylerim.”

Şunun altını çiziyor:
“Olağanüstü il kongresi sonrası, yine aynı şekilde il yönetimi yetkililerinin bana aktardıkları disiplin mekanizmalarını işletme konusunda bazı endişeli hal ve çekincelerden dolayı, bu sefer ben süreci başlatabilmek için böyle bir talepte bulundum.”

Şunu vurguluyor:
“Ne güzel ki, hukuki olarak şikâyetçi olmayanların disiplin sürecini başlattığını medyaya fısıldananlardan öğrendim. Yalnız bu arada, disipline gönderilen arkadaşıma da, benzer kişiler, (ben onlara karton aslanlar diyorum) disipline verme sebebi olarak benim dilekçemi sebep göstermişler. Her ikisi de uygundur.”

Sert bir duruş sergiliyor:
“Mertlik, erkeklik, delikanlılık, otogar kültürü bana öğretmiştir ki, bir şeyin doğruluğuna ve gerçekliğine inanıyorsan ve bir ömür kalıcı olmak istiyorsan, sözünün arkasında dimdik duracaksın.”

Şunu da ekliyor:
“Siyaseten vefa örneği gösterirken, herhangi bir siyasi çıkarda birleşmenin ötesinde, fikirlerin ve düşüncelerin siyasetini yapan biri olarak yaşanmış bir yanlışı kimden olursa olsun kabullenmem imkânsızdır. Ayrıca, bu yazı yöneticilere ulaşana kadar (il yönetimindeki orijinal kopyayı iletenler, süreci de anlatabilirler) yöneticilerimizin herhangi bir işlem yapmaya çekindiğini görünce, ben burada ilke siyasetini önceledim.”

Sena Kaleli bu asılsız suçlamalarla yetinmiyor...Bir daha “La havleeeee….” Pes yani gerçekten pes…

Sena Hanım ve yanında siyaset yapan arkadaşları Bursa’da herkes tanır… Bu arkadaşlar üçlü triyo oluşturmuşlar:

Kendileri “Hep Bana Rab Bana…” siyaseti uyguladıkları için hata üstüne hata yapıyorlar!!! İstekleri olmayınca veya planları tutmayınca; hepsi ilkokul çocuklarına verilen fişlerde yazdığı gibi “Beni itibarsızlışltırmak istiyorlar…” diye feryat figan edip, basına dert yanıp kendi hatalarını örtmeye çalışıyorlar.

İşte Olay Gazetesinde Ahmet Emin Yılmaz'a yaptığı açıklamalrda aynı örnek:

Sena Kaleli’nin üzüntüsü: Beni itibarsızlaştırmak isteyenler var
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli’nin daha genel başkan yardımcılığı döneminde başlayan ve sonrasında da tekrarladığı bir düşüncesi, daha doğrusu inanışı var:

“Parti içinde beni itibarsızlaştırmak isteyenler var.”
Nitekim…

Bu sütunlarda; Hasan Yıldırım hakkında disiplin sürecinin başlatılması için dilekçe verdiğini aktardığımız önceki günkü yazıda yer alan “Hasan Yıldırım 7 Ağustos’taki CHP İl kongresi sırasında salonda eski milletvekili Abdullah Özer’e yumruk attığında, Kaleli de olayla ilgili görüşünü soran gazetecilere ‘bunun bir rövanş olduğunu’ söyledi” ifadesini örnek gösteriyor.
Yazıda…

Şiddeti övüyormuş gibi algılatmaya yol açacak “rövanş” kavramı için şunu söylüyor:

“Bana sorulan ‘Neden böyle bir olay yaşanmış olabilir?’ sorusu… Cevabım ise bu olayı ne kadar çirkin bulduğum ve ne kadar üzüldüğüm, tasvip etmediğimle alakalı. Benim hiçbir şekilde şiddeti tasvip etmem mümkün değildir.”
Şöyle devam ediyor:

“Olayların sebebiyle ilgili açıklamamın ardından, şiddetin bir yol olmadığını ve bu olaya engel olmamız gerektiğini daha kongre salonunda beyan ettim.”
Bakışı şu:

“Hayatımda şiddet uygulamadım ki, tasvip edeyim. Hayatım boyunca böyle bir ortamda bulunmadım. Yıllarca otogarlarda şiddetin önüne geçmeye çalışan birine söylenecek en son söz bu. İşimde bile her türlü tehdit karşısında hukuki süreçleri işleten biri olarak yakıştırmalar bana uymaz.”
Ardından…

“Bu sözlerin neden söylendiğini tahmin edebiliyorum” diyor şunu ekliyor:

“Cümlelerin içinden cımbızla kelimelerin çekilerek, fısıltı gazetesine verilmesi yöntemi ile sürekli karşılaşıyorum. Her ortamda, ne olursa olsun, birbirimizi itibarsızlaştırmayalım dememe rağmen, bazı arkadaşlarım ile bazı eski anlayış ve yöntemleri benimseyen kişiler, bu tip yakıştırmalardan siyasi menfaat kazanarak, beni itibarsızlaştırıp bir sonuç elde etmeyi hedefliyorlar.”

Sonra da…
Kendi yaklaşımını şu şekilde ortaya koyuyor:
“Yeni anlayışta, başkasını karalamak yerine, kendi yaptıklarımızı ortaya koymalıyız.”

Sena Kalelinin yaptığı açıklamaları aynen aktadık. Şimdi de yine kendisinin daha önce bu konuyla ilgili yaptığı bir açıklamayı okuyalım:


Sayın Sena Kaleli’nin içinde ‘rövanş’ sözcüğünün geçtiği ve isyan ettiği haber; 08 Ağustos 2011 Pazartesi ‘Bursa Bağımsız’ haber portalında “CHP Bursa İl Kongresinde eski Milletvekili Abdullah Özer’e yumruklu saldırı.” başlığı ile yayınlanmıştı:

Aşağıda o haberden bir alıntı durumu anlatmaya yetecektir. Bu üzücü ve utanç veren olayla ilgili (DHA) Serhat Tezcan’ın haberi:

”CHP kongresinde kavga
Eski CHP Milletvekili Abdullah Özer’in burnu kanadı...

CHP Bursa il kongresinde çıkan olayda geçen yıl Mudanya ilçe başkanlığı görevinden alınan Hasan Yıldırım, eski Bursa milletvekili Abdullah Özer’e yumruklu saldırıda bulundu. Burnu kanayan Abdullah Özer’in tedavisi kongre salonunda yapılırken kaçan Hasan Yıldırım, polis tarafından aranıyor.

Olağanüstü kongrede eski başkan Gürhan Akdoğan ve eski Nilüfer ilçe başkanı Metin Çelik aday olurken, yeterli imzayı bulamayan mevcut başkan Erhan Sevimli aday olamadı.
Adayların listelerinin incelenmesi sırasında, geçen aralık ayında Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ziyareti sırasında alkollü olarak otel görevlisi kadına sarkıntılık yaptığı iddiası ortaya atılınca Mudanya ilçe başkanlığından alınan Hasan Yıldırım, milletvekili Abdullah Özer’e yumruk attı. Özer, burnuna isabet eden yumrukla yere düşerken Yıldırım kargaşadan yararlanarak kaçtı.

Burnu kanayan Abdullah Özer’e salonda partililer müdahale etti ve buz konulup burnuna tampon yapıldı.
Olay üzerine gelen polisler kaçtığı için salonda bulunmayan Hasan Yıldırım’ı aramaya başladı.

Abdullah Özer, listeleri incelerken birden Hasan Yıldırım’ın yumrukla saldırdığını söyledi. Hasan Yıldırım’ın görevden alınması nedeniyle kendisini bulaştığını belirten Abdullah Özer, “Vuran kişiyi gördüm. Daha önce genel başkanımızın geldiği bir yemekle ilgili söylememiz olmuştu. Bildiklerimi anlatmıştım. Konu mahkemeye intikal etmişti. Hasan Yıldırım ile herhangi bir tartışmamız da olmamıştı. Kendisine hâkim olamadı herhalde” diye konuştu.


GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SENA KALELİ’NİN OLAYLA İLGİLİ AÇIKLAMASI:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ise olayın rahatsız edici olduğunu, tasvip etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Kaleli, “Bu şiddetin bir şekilde siyasi partilerde de olması topluma doğru bir örnek teşkil etmiyor. Çok üzüldüm. Daha önce kendisiyle ilgili bir süreç yaşanmıştı. O sürecin içinde de maalesef yaşanan olayla ilgili Abdullah Bey’in bir söylemi olmuştu. Bunun çirkin bir rövanşı olmuş” dedi.


Yukarda alıntı yapılan haberde Sayın Kaleli’nin şu sözleri oldukça düşündürücüdür:

“Daha önce kendisiyle ilgili bir süreç yaşanmıştı. O sürecin içinde de maalesef yaşanan olayla ilgili Abdullah Bey’in bir söylemi olmuştu. Bunun çirkin bir rövanşı olmuş” sözleri anlamlıdır!!!

Çünkü meydana gelen çirkin ve kabule dilemez olayın Sayın Abdullah Özer’le hiçbir ilgisi yoktur. Kendisinin iddia ettiği gibi \'Abdullah Bey’in tahrik edici ve herhangi bir gerçek dışı söylemi\' olmamıştır.

Sayın Abdullah Özer görgü tanıklarının iddia ettiği çirkin iddianın kabul edilemez olduğunu namuslu ve onurlu bir yurttaş olarak özellikle kızları olan duyarlı bir baba olarak gerçeğin ortaya çıkması için müdahil olmuştur.

Ama en önemlisi; kimsesizlerin, ezilenlerin, mağdurların ve kadınların sığınacağı tek liman olan CHP’nin aklı başında namuslu ve onurlu bir milletvekili olarak tüm siyasi hesaplardan ve kazanımlardan feragat ederek tavır koymuş ve bu olaya sessiz kalmamıştır.

Bu nedenle yukarda satır aralarına ustaca gizlenen suçluya haklılık veren sözleri inkâr etmek olanaksızdır.

Ancak hatadan dönülüp özeleştiri verilebilirse itibarlı olunur… Yoksa yine kendini överken akla gelen tüm itibarlı meziyetleri bünyede toplarken(!) başkalarına çapraz atış yapıp hakaret ederek itibarlı olunamaz…

Ne yazık ki mızrak çuvala yine sığmadı…
İtibarlı olmanın yolu:

Öncelikle namuslu olmak, ağzından çıkanı kulağın duyması ve sarf etilen sözlerin arkasında durulması ve pişmanlık duyulmuşsa da özeleştiri verilmesinden geçer.

Sürekli hata yapıp sonrada sözlerini inkâr edip başkalarını suçladıkça bu itibarsızlaştırma (!) maalesef bitmez.

Yoksa Sena Kaleli’nin sadece şoför ağabeylerini mest edecek bu sözleri bile yalan olur…

“Mertlik, erkeklik, delikanlılık, otogar kültürü bana öğretmiştir ki, bir şeyin doğruluğuna ve gerçekliğine inanıyorsan ve bir ömür kalıcı olmak istiyorsan, sözünün arkasında dimdik duracaksın.”

Bize de mertliği, doğruluğu, dürüstlüğü ama en önemelisi yiğitliği ve kıvırmamayı özelliklede insanlığı; önce ana babamız, sonra eğitimimiz, ama en önemlisi de çok küçük yaşta mücadelesini verdiğimiz birçok bedel ödediğimiz buna karşın insan olarak çok şey aldığımız ‘SOL KÜLTÜR’ kazandırmıştır..

Galiba temel sağlam olduğu için bu tür hatalara da düşmüyoruz. Allah utandırmasın…

Sevgili okur, mutlu, sağlıklı, başarılı, ama en önemlisi sevdikleriniz ve sizi gerçekten sevenlerle birlikte; barış, dostluk ve şiddetin, kanın olmadığı öfkenin küllenebildiği bir bayram geçirmenizi temenni ederim.


CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN

11 Haziran 2015 Perşembe, 12:05

GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.

15 Aralık 2014 Pazartesi, 09:50

ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..

24 Eylül 2014 Çarşamba, 17:48

12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?

12 Eylül 2014 Cuma, 08:33

Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?

04 Ağustos 2014 Pazartesi, 12:37

Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'

09 Temmuz 2014 Çarşamba, 09:41

Tüm Dostlara Teşekkür…

03 Nisan 2014 Perşembe, 09:09

Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!

06 Mart 2014 Perşembe, 12:22

Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:

01 Ocak 2014 Çarşamba, 12:09

Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...

13 Aralık 2013 Cuma, 14:43

Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.

05 Ekim 2013 Cumartesi, 08:35

Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...

10 Temmuz 2013 Çarşamba, 09:23

Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım

16 Haziran 2013 Pazar, 05:22

CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…

12 Haziran 2013 Çarşamba, 21:08

Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!

04 Haziran 2013 Salı, 08:22

“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…

15 Mayıs 2013 Çarşamba, 07:40

Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.

29 Ekim 2012 Pazartesi, 02:36

Sadece İnsan Olmak!

26 Eylül 2012 Çarşamba, 08:25

Annemin de Başını Ezerler mi?

12 Eylül 2012 Çarşamba, 08:21

Sol Pencereden Ülkücü Yazar Metin Kaplan ve Yeni Kitabı: “Fent/ Orgeneral Eşref Bitlis Suikastı”

20 Ağustos 2012 Pazartesi, 11:33

CHP’de 'Değişim - Dönüşüm ve Yenileşme' slogan olarak kalıp yanlış algılamalarla dezenformasyona sebep olmamalı…

21 Temmuz 2012 Cumartesi, 07:26

CHP’de, %33 Kadın Kotasındaki Haksız Uygulamalar, Siyasetteki Kadın Emeğini Yok mu Ediyor?

25 Haziran 2012 Pazartesi, 18:49

CHP İl Kongresinde kalite, zarafet ve hoşgörü çıta yükseltti.

18 Haziran 2012 Pazartesi, 11:40

CHP’de Değişim ve Uzlaşma Talebi Filiz verdi.

16 Haziran 2012 Cumartesi, 14:56

Gürhan Akdoğan, CHP İl Başkanlığına Aday Olmuyor! Değerli Emaneti Yahya Şimşek’e Teslim Etmek İstiyor.

05 Haziran 2012 Salı, 10:42

Bugün köşemi ‘İşten çıkarılmam için bana tuzak kuruldu’ diye isyan eden Gazeteci Özlem Buğday Yağmur’a verdim:

21 Mayıs 2012 Pazartesi, 10:45

Bu gün anneler günü. 12 Eylül faşizminde sürgünde olan bir annenin duyguları!...

13 Mayıs 2012 Pazar, 11:04

1 Mayıs emeği sömürmeyenlere bayram olsun

01 Mayıs 2012 Salı, 14:32

Bu gün göz ameliyatı olacaktım, ancak gelişen bir kriz sonucu amelyat masasından kalkmak zorunda kaldım.

27 Nisan 2012 Cuma, 08:04

Tatlı Cadılarımın yani “Genetik Devrimcilerin “ bu gün yaş günü…

22 Nisan 2012 Pazar, 10:26

12 Eylül Faşist Darbesinde Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün beşinci katından atılarak öldürülmüştü…

04 Nisan 2012 Çarşamba, 12:14

CHP'den emekçi kadınlara onur belgesi

09 Mart 2012 Cuma, 06:54

Genetik Devrimci Çocuklar…

04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:07

Ülkenizi ve halkınızı ‘torunlarınız’ gibi sevin!!!

03 Ocak 2012 Salı, 10:37

CHP’de muhalefet ve Baykal’cılar, bulanık suda balık avlamak istiyor…

13 Aralık 2011 Salı, 08:37

Bu ülkede mütevazı olmak; hele hele siyasette böyle davranmak aptallığa eşdeğerdir…

29 Kasım 2011 Salı, 08:48

Mutsuzum… Ancak, Mutsuzluk tehlikelidir…

20 Kasım 2011 Pazar, 09:53

Beşinci kattan aşağıya düşmek kaç saniye tutar acaba?

07 Ekim 2011 Cuma, 10:40

VİCDAN…

17 Eylül 2011 Cumartesi, 13:59

Huylu huyundan vazgeçmiyor!!!

01 Eylül 2011 Perşembe, 09:11

CHP Üst Yönetiminde Değişimin Kodları!!!

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 08:27

Sayın Gürsel Tekin, Bursa İl Kongresi ile ilgili çıkan spekülâsyonlara, ‘Sol/Sosyal Demokrat’lara yakışan’ tavrı koydu.

06 Ağustos 2011 Cumartesi, 14:40

Bursa CHP, kriz üretme merkezi oldu...

30 Temmuz 2011 Cumartesi, 10:17

Yeni CHP’den duyurulur:“Yeni bir tüzük yapmayı düşündüğümüzden, eskisinin hükmü yoktur…!!!”

14 Temmuz 2011 Perşembe, 11:21

Yeni CHP’de Mızrak Çuvala Sığmıyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba, 09:23

Egosu Doyumsuz Başbakan’ın Belaltı Savaşlarının Gerekçesi...

18 Mayıs 2011 Çarşamba, 11:20

Yeni CHP Zengin Severler Partisi mi Oluyor?

17 Nisan 2011 Pazar, 14:43

Yeni CHP’de: GDO’lu üyeler İN, organik üyeler OUT…

22 Mart 2011 Salı, 09:08

Bursa’da Aydınlığın Meşalesini Mümin Ceyhan Taşıyor.

10 Mart 2011 Perşembe, 15:37

CHP Sağcı, AKP Solcu, arıyor!!! Fikri Sağlar’dan ‘RET’

02 Mart 2011 Çarşamba, 15:43

Bursa CHP’de Yöneticiler (!) Kafayı Basına Taktı…

24 Şubat 2011 Perşembe, 12:59

Mudanya CHP’de kuraldışı uygulamalar kaos yarattı.

12 Şubat 2011 Cumartesi, 17:22

CHP’de Ayaklar Baş Olmasın!!!

04 Şubat 2011 Cuma, 14:27

Bursa Bağımsız’dan Merhaba...

02 Şubat 2011 Çarşamba, 08:32

Deniz Baykal'a 2nci Ciddi Uyarımdır!

12 Ocak 2011 Çarşamba, 12:02

Referandum Değerlendirmesi

11 Ocak 2011 Salı, 12:01

CHP ve Kılıçdaroğlu'na Pranga Olmayın

10 Ocak 2011 Pazartesi, 12:01

12 Eylül Faşizmi Kimlerin Çocuklarını Korkuttu?

09 Ocak 2011 Pazar, 12:03

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız