İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Bilim siyasetin elini öptüğünde...

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19

Cüneyt Ülsever/YURT

Bilim-siyaset ilişkisinde ülkeler ikiye ayrılır:

a) Siyasetin bilimin emrine girdiği ülkeler.

b) Bilimin siyasetin emrine girdiği ülkeler.

***

FOX TV’de her gece keyifle izlediğim Fatih Portakal’ın Ana Haber’inde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Fatih Uşan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elini öpmek için yerlere kadar eğildiğini gördüğümde gözlerime inanamadım. Bir bilim adamının bilimin hasiyetini bu kadar pervasızca ayaklar altına alabileceğini akıl edemedim. Allah’tan Cumhurbaşkanı Dekan’dan daha haysiyetli çıktı. Elini çekerek öptürmedi.

Bir bilim adamının siyasetin elini-eteğini öpmeye kalkması “Üniversite olarak emrinizdeyiz haşmetmeap! Siz tak deyin emredin, biz şak deyip yapalım!” anlamına gelir.

Bilimin bağımsızlığını “yalakalık” uğruna kameralar önünde ayaklar altına alan Uşan’ın, dekanlık görevinin yanı sıra 1.5 yıldır Kamu Görevlileri Etik Kurulu üyeliği yaptığını öğrendiğimde de hangi organımla güleyim bilemedim.

***

Gazetelerde “mesele” adeta es geçildi. Ben şahsen Ahmet Hakan’ın konuya değindiğini okudum. Yine Hürriyet’te Yalçın Bayer bir okurunun haklı tepkisini yayınladı. Yurt Gazetesi’nde Ayşenur Arslan mahallenin namusunu kurtaran ağır bir yazı yazdı.

Sağ olsun, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök “meseleyi” Meclis’e taşıdı.

Bugüne dek üniversitelerden hiçbir tepki gelmemesi de akademik hayata kıyısından köşesinden bulaşmış bir kişi olarak içimi acıttı.

***

Belki yadırgayacaksınız ama bana göre Paris’teki menfur saldırı ile Dekan’ın Ankara’da el öpmeye yeltenmesi arasında bağlantı var.

Bilim şüphe üzerine kuruludur.

İnanç (bütün dinler) teslimiyeti ister.

Bilim bir hipotezin (varsayım) sadece başka bir hipotez onu yanlışlıyana dek gerçek olduğunu kabul eder. (Gerçek değişkendir.)

İnanç “değişmez gerçekler” olduğuna “inanır”.

Bilim adı üzerinde bilimsel-metodoloji kullanır ve deneyleyerek/sınayarak “gerçeği” arar, inanç ise tebliğ-tebellüğ (nakil) metodu ile “değişmez gerçeğe” ulaşır. (Bütün dinler bu anlamda aynı metodolojiye tabidir.)

Bilim hiyerarşi tanımaz. Einstein gibi bilimde en ileri gitmiş kişilerin bile kuramları sorgulanabilir.

İnanç ise kendisinden bilgi olarak üstün olana (otorite) biyat etmeyi/sorgusuz sualsiz teslim olmayı emreder.

Bilim Einstein’ın elini sıkmayı salık verir.

İnanç biyadın en güçlü simgesi olan el öpmeyi emreder!

***

9.-10. yüzyılda felsefenin beşiği olan İslam dünyası önemle bilimin Batı’da sanayi üretimini beslemeye başlaması karşısında afallamış, tartışmayı/sorgulamayı/şüphe etmeyi düşünce dünyasından ve dolayısı ile hayatı anlama/yorumlama gailesinden kaldırmıştır.

Şerif Mardin Hoca Osmanlıda da 16.yüzyılda tarikatların/cemaatlerin siyasetin (padişahın) emrine girmesi sonucu bu topraklarda felsefenin kökünün kazındığını söyler.

“Tek gerçekli” bir dünyada farklı fikirleri savunmaya kapı açan “vicdan ve fikir özgürlüğü”ne ne ihtiyaç ne de yer vardır.

Aykırı düşünenin yok edilmesi vaciptir!

***

Hamd olsun, bizim düşünce iklimimiz büyük çapta “katli vaciptir” seviyesizliğinde değil.

Ancak son zamanda şiddetlenen “düşünce iklimi” ne zaman “işine gelmeyen olgular” ile karşılaşsa bilimin önerdiği gibi kendisinden şüpheye düşüp “ben nerede yanlış yaptım?” sorusu ile yüzleşmek yerine “ben yanlış yapmam, o halde işime gelmeyen olgunun benim dışımda bir açıklaması olmalı!” diye tutturmaya başladı.

Artık işimize gelmeyen olguyu önce ret etmek, sonra kızıp-köpürmek, mecburen kabul etme safhasına ulaşınca da “komplo teorisi”ne başvurmak “düşünce iklimi”nin temel prensibi!

Komplo teorisi her keresinde “eniştemin pipisi olmasaydı acaba neyim olurdu?” sorusunu sorarak önünde-sonunda Müslümanlara (veya RTE’ye) kurulan oyunu deşifre ediyor.

İşimize gelmeyen olgular “dış-mihraklar” (üst akıl) tarafından her daim “zamanlaması manidar” bir saatte Müslümanları zor duruma düşürüyor!

***

İnsanlara az ile yetinmeyi öğreten, israfı şiddetle kınayan İslamı ülkemizde en yüksek seviyede teslim eden Diyanet İşleri Başkanı milletin parası ile 1 milyonluk Mercedes’e binmeyi “parası bütçeden karşılanmıştır!” diyerek hazmedebiliyor. Aynı kişi Paris katliamı ile ilgili olarak da kabahati öldürende buluyormuş gibi yaparken esasında nerede ise öleni (ötekini) kabahatli buluyor.

Mehmet Görmez herhangi bir delile/belgeye ihtiyaç duymadan şu saçma sapan yargıya ulaşabiliyor:

“İslami simgelerin açık ve aleni olarak bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılmış olması bir algı manipülasyonudur. Algı mühendisleri (nasıl becerdiler ise-CÜ) katillere dinimizin simgelerini telaffuz ettirerek akılla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil esasen Batı kamuoyunun aklıyla da alay ediyorlar.”

Başkan “yolsuzluklar” ile “paralelcileri” de karşılaştırmış ve:

“Elbette hırsızlık kötü bir şeydir. Ancak milletin maneviyatını çalmak çok daha kötü bir şeydir”, deyivermişti.

Mehmet Görmez’in bu cümlesi de herhangi bir gözlem/delil/belge/bilgiye ihtiyaç duyulmadan, büyük bir ihtimalle eli öpülesi Cumhurbaşkanı’nın gönlünü fetih etmek için sarf edilmişti!

Fetva veren Mehmet Görmez de, el öpen M. Fatih Uşan da “bilim adamı” (profesör)!

***

Benim meramımı en veciz şekilde TBMM Başkanı Cemil Çi­çek anlattı:

“Bi­zim Müs­lü­man­la­rın en az kul­lan­dı­ğı kıs­mı ak­lı­dır!”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız