İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Başkan babalığın yolu böyle mi açılacak?

Başkan babalığın yolu böyle mi açılacak?

14 Temmuz 2012 Cumartesi, 08:42

Hasan Cemal /Milliyet

Darbe dönemlerinde askerin kurduğu ‘basın düzeni’ni getirme sırası bu kez Ak Parti iktidarının mı? Milliyet’in dünkü sürmanşeti böyle diyor. Ve insanın aklına, demokrasiye ‘asker freni’nden sonra şimdi de ‘sivil freni’ mi sorusu takılıyor.



Bazı büyük laflar vardır ki, beni bir gazeteci olarak hep tedirgin etmiş, hatta bazen korkutmuştur.
Milli güvenlik...
Kamu düzeni...
Genel ahlak...
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü...
Bu deyimler beni rahatsız eder.
Öteden beri öyledir.
Bu büyük lafları ne zaman anayasalarda, ceza ve terörle mücadele kanunlarında, basınla ilgili yasal düzenlemelerde görsem, eyvah demişimdir, bela kapıda yine...
Özellikle darbe sonrası dönemlerde tedavüle sokulurdu bu deyimler.
Askeri rejimlerin sivil paşaları sayılabilecek anlı şanlı hukukçular, hocalar eliyle bu büyük laflar allanır pullanır ve sonra temel hak ve özgürlükleri katletmekte kullanılırdı.
12 Mart’ta böyle oldu.
12 Eylül’de böyle oldu.
Darbelerle kendi ‘kırmızı çizgileri’ni koyan ve seçim sandığından çıkan partilerin siyaset alanını daraltan asker, yargı yoluyla da ‘vesayet rejimi’ni daha sağlam kazığa bağlar, vatandaşa karşı devleti koruma altına alırdı.
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının kolu kanadı hep böyle büyük lafların arkasına sığınılarak kırıldı.
Belirsiz, eski deyişle muğlak, her tarafa çekilebilecek tariflerle özgürlüklerin üstüne yürünürdü.
Bahane kimi zaman ‘komünizm’di.
Bazen ‘irtica’ydı.
Bazen ‘bölücülük’tü.
Milli güvenlik de, birlik beraberlik de, genel ahlak da sıkı sık devreye sokulurdu.
Hapishaneler de hiç boş kalmazdı.
İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün canına okunurdu bu büyük laflarla.
Çok iyi anımsıyorum.
1980’lerin başıydı.
Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeniydim. Aynı zamanda İngilizce kısa adı IPI olan Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Yürütme Kurulu üyesiydim.
Her toplantımızda, 12 Eylül askeri yönetiminin marifetlerini anlatmaya çalışırdım.
Ama bu kolay olmazdı.
Meramımı tam anlatamazdım.
Kabahat benim değil, bizim o büyük laflarındı. “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” gibi deyimler kafa karıştırırdı çünkü.
IPI Yürütme Kurulu’nda beni anlayan tek kişi vardı, Güney Afrikalı beyaz gazeteci Raymond Louw.
Sık sık imdadıma yetişirdi.
Bütün ömrünü ırkçı Apartheid rejimine karşı mücadeleye adamış olan sevgili meslektaşım, her seferinde söz alır ve bu büyük, muğlak lafların hangi aşağılık amaçlar için kullanıldığını kendi ülkesinden örneklerle anlatırdı.
Evet, yine hatıralar...
Dünkü Milliyet’in sürmanşetindeki Önder Yılmaz’ın “Basın hürdür, sansür edilemez” başlıklı haberini okurken, eskilere daldım yine.
Ayrıntıya girmek istemiyorum.
Ak Parti’nin Anayasa Komisyonu’na basınla ilgili olarak sunduğu taslağı okurken o büyük lafları yine gördüm.
Biliyorum, teklifin sahipleri bazı noktaları öne çıkararak taslağı savunabilirler.
Eskiler de böyle yapardı.
Ama inandırıcı olamazlardı. Ve uygulamada özgürlüklerin çanına ot tıkamaya devam ederlerdi.
Hapishaneler dolu olurdu.
Bugün de farklı değil.
Darbe dönemlerinde askerin kurduğu ‘basın düzeni’ni getirme sırası bu defa Ak Parti iktidarının mı? Veyahut bazısı ince, bazısı kalın oyunlarla bu düzeni mi devralıyor?
Milliyet’in dünkü sürmanşeti böyle diyor. Ve insanın aklına, demokrasiye ‘asker freni’nden sonra şimdi de ‘sivil freni’ mi sorusu takılıyor.
Yoksa başkan babalığın yolu böyle mi açılacak?..
Ne diyelim, Allah selamet versin!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız