İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Hesaplaşma feodallere yakışır bize değil

Hesaplaşma feodallere yakışır bize değil

14 Nisan 2012 Cumartesi, 09:24

Ali Saydam/Akşam

Kolay bir soru. Bu sorunun yanıtını herkes aslında bir çırpıda verebilir. Verilen yanıtla da, niyeti en azından kendisine söylemiş olur. Dışlarından 'yüzleşme' içlerinden 'hesaplaşma' diyenler de hiç değilse kendi kendilerine itirafta bulunurlar ki; bu da iyi bir şeydir...
Mehmet Ali Birand'ın yakın tarihimize ilişkin 27 Mayıs (Demirkırat), 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat belgesellerini sırasıyla izlemeye kalkışanlar, bir zamanların CHP'sinin, DP'sinin ve tüm koalisyon iktidarlarının demokrasi sınavında nasıl 'çaktıklarını' ve Einstein'in ünlü uyarısındaki tanıma nasıl da bire bir uyduklarını somut olarak göreceklerdir. Ne demişti Einstein? 'Bilinen şeyleri tekrarlayarak, farklı sonuçlar elde edilebileceğine inanmak, çılgınlıktan başka bir şey değildir'...
Demokrasiyi bilip 'yaşıyor' olsalardı, darbe girişimlerinin ufak işaretlerini henüz başındayken sezinleyip tedbirlerini alacaklardı. Hayır... Meşrutiyet'ten, Tanzimat'tan bu yana tekrar tekrar yaşayarak, öğrenip dersler çıkarmasını belki de ancak becerebilmişizdir.
Topyekun, darbeleri hayatımızdan silmeye karar verdiysek, bu arzumuzun geleceğe de bir katkısı olacak ise mevcut ruh halimizi iyi değerlendirmek durumundayız. Seçimimiz hangisidir? Tarihimizle yüzleşmeyi mi, yoksa hesaplaşmayı mı arzu ediyoruz?
Dün AK Parti'nin vicdanı Bülent Arınç ve 28 Şubat mağdurlarından Mehmet Ali Birand, pek çok akil adam gibi yaptıkları değerlendirmelerde özetle 'işin tadını kaçırmayın' demeye getiriyorlardı. Davalar genişletildikçe, yüzlerce sanıklı davaların zamanla işin içinden çıkılmaz hale gelerek 'sembolik' anlamını yitirdiği tespitini sokaktaki adam bile yapar hale geldi.
Hesaplaşma abartıldığı takdirde 'mantık sınırları' zorlanabilir ve örneğin şu türden soruların yanıtı verilemez hale gelinir:
'12 Mart Hükümeti'ne güven oyu veren, 28 Şubat sonrası hükümetleri işbaşına getiren parlamenterlerimiz seçimle Meclis'e girmemişler miydi? Peki teorik olarak onların, o dönemde olumlu makaleler yazanlardan tutun da, darbeleri destekleyen tüm bürokrat ve yetkililerin ve de anayasaya 'Evet' demiş olan %92'nin yargılanması gerekmez mi? Bir anda yine teorik olarak içeridekilerin sayısı dışarıdakilerden fazla olmaz mı?'
Yüzleşme konusu ise farklıdır. Hesaplaşıldığında ortada fikir mikir kalmaz, malum kavgada yumruk sayılmazken, yüzleşmede ise fikirler karşı fikirlerle yüzleşebilir...
Hesaplaşıldığında, çıkılan ringde 'algılama yönetimi' dediğimiz o muhteşem iletişim yönteminin navigasyonu katiyen çalışmaz. İlişkiler esastır... Bugün de olan budur zaten. 'Sen kimden talimat aldın?', 'Kime ne götürüp verdin?' Vb...
Yüzleşmeler, her şeyden bu ülkenin üzerine titremesi gereken Türk Silahlı Kuvvetleri'ni günümüz dünyasının muhtemel tehlikelerine karşı hazırlıklı kılabilecek donanımın, rehabilitasyonların kapılarını aralayabilir. Hesaplaşmalar ise her türlü donanımı inkıtaya uğratır, rehabilite etmez, yaralar. Hele ki, birilerini 'kepaze' etmeye kalkışmanın, kimseye yararı yoktur.
Bu nedenle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'Kimse bu süreci bir intikam hırsı olarak ele alamaz' şeklindeki cümlesinden en kritik mesajı intikam duygusuyla yanıp tutuşanlar almalıdır.
Başbakan'ın dünkü yazımızda altına imzamızı rahatlıkla atabileceğimizi ifade ettiğimiz 'Türkiye fanilerle değil, ilkelerle yürümeyi bilmeli' ifadesi de, 'yüzleşme' ile 'hesaplaşma'yı kafalarda yerli yerine oturtmak için şahane bir uyarıdır. İlkelerle yürüyebilmek için 'hesaplaşma' sözcüğünü önce zihinlerde bertaraf etmek gerekir.
Hesaplaşma, ancak feodal bir zihniyetin aracı ya da akıl yürütme yöntemi olabilir ve Türkiye, dünya üzerinde çok anlamlı ve fonksiyonel bir güç konumunda, 'tarihe özne' olabilme iradesini dostuna düşmanına kabul ettirmek istiyorsa eteklerindeki feodalite taşlarını dökmesini de bilmelidir. Türkiye'nin her anlamda ve alanda en büyük düşmanı feodalitedir. Orta çağ zihniyetidir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız