Son bir anket, 12 Haziran 2011 seçiminden beri ilk kez CHP’nin oyunun (yüzde 26,7) artma eğilimine girdiğini gösteriyor. Henüz yerel seçime iki, genel seçime de üç yıl var. Dolaysıyla bu artışın CHP’nin geleceği açısından iyimser bir gösterge gibi değerlendirilmesi yanıltıcı olur. Yine de, son bir aydaki gelişmeleri doğru okumak için önemli bir göstergedir.
Okunması gereken birinci başlık, AKP’nin, “Dinci (dindar) nesil yetiştirmek” ve bunun için “4+4+4 yasasıyla imam hatiplerin orta kısmını açmak” girişimi tarafsız seçmen indinde endişe yaratmıştır. Bu nedenle tepkilerini, doğal olarak muhalefetin yanında olmakla göstermek istemişlerdir. İkincisi, CHP yöntem olarak kaba gözükse de, AKP’nin gerçek amacını açığa çıkarmak ve kendi karşı önerisini somutlaştırmak konusunda başarılı olmuştur.
Büyük olasılıkla, Başbakan Erdoğan’ın istediği olacak ve kesintili eğitim yasası meclisten geçecektir. Ancak, o sonuç CHP’nin muhalefet olarak yasayı engellemekte başarısız olduğunu değil, AKP Milletvekillerinin Genel Başkanlarının bilinçaltındaki hesaplaşma duygularına tutsak olduğunu gösterecektir. Ayrıca, yasanın uygulamasının zaman içindeki seyrinden de, Başbakanın beklediği sonucu alamayacağı görülecektir. Çünkü son yüzyılın kültürel ve sosyal tarihi, küresel değişimin asla geri doğru götürülemeyeceğinin resimli bir belgesidir.
Böyle olduğunu bildikleri için Başbakan Yardımcısı Çelik ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer, (4+4+4)’ ün imam hatiplerle ilgili olduğu savına karşı, “canım niye büyütüyorsunuz neticede, açık öğretime (yani imam hatipler dahil meslek okullarına) gideceklerin oranı yüzde 1-2'yi geçmez” diyerek, ezilip, büzülmekteler.
Ayrıca, ankete katılanların diğer sorulara verdiği yanıtlara bakılırsa, yurttaşın asıl tepkisi, seçilmiş bir başbakan olmasına karşın, son aylarda sergilediği söylem ve eylemleri dolaysıyla sivil dikta heveslisi haline gelen R.T.Erdoğan’adır. 2002 seçiminden bu yana, CHP eski Genel Başkanıyla girdiği gerginliği tırmandırma yarışından, hep Başbakan Erdoğan kazançlı çıktı. Ancak, Kılıçdaroğlu bazen sesini gereksiz ölçüde yükseltse de artık tarafsız seçmen çoğunluğu, CHP-AKP arasındaki kavgaya varan gerginliğin sorumlusu olarak Başbakanı görmektedir.
Dileriz söylendiği gibi Başbakanın sağlık sorunu yoktur. Öyle olduğuna göre, bu asabi ve telaşlı halinden anlaşılıyor ki, kendini frenleyemezse bu durumundan dolayı, seçmen tepkisi daha da artacaktır. Ana Muhalefet, bunu yerel seçim sandığında oya dönüştürebilir. Yeter ki, CHP Genel Başkanı, kamuoyuna yansıttığı olumlu ve iyimser muhalefetini, giderek halkın temel sorunu aş ve iş konusunda daha tutarlı ve somut biçimde sürdürebilsin.
|