İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Eğitim sistemi nereye?

Eğitim sistemi nereye?

14 Mart 2012 Çarşamba, 07:45

Deniz Ülke Arıboğan /Akşam

TBMM Komisyonu'nda kabul edilen teklifin içeriği, karar alma süreci, doğurabileceği sonuçlar üzerindeki kavga ve tartışma devam ediyor. Tasarı Genel Kurul'a geldiğinde de bu durum devam edecek gibi. Bir uzlaşma ihtimali ise görünmüyor. Hazır, Meclis'in ringe dönüşmüş bu renkli görüntüsü rating de yapıyor. 'Severek izliyoruz' diyelim ve değerli vekillerimize hayırlı maçlar dileyelim.
Kavganın bu denli şiddetlenmesi derin endişelerden kaynaklanıyor, kuşkusuz. Kimilerinin en öncelikli kaygısı ortaokullar düzeyinde imam hatiplerin yeniden açılması; kız çocukların açık öğretim yoluyla eğitime yöneltilip okula gönderilmemesi; giderek yükselen okullaşma oranında geriye düşülmesi ve eğitim sisteminin İslamileştirilmesi gibi ihtimallerin varlığı.
Diğer grup ise 13-14 yaşına kadar dini ve mesleki eğitim alınamamasının bir eksiklik olduğu fikrinde ve bir kesimin açık öğretim kanallarının kullanılmaması nedeniyle imkansızlıktan çocuklarını okula gönderemediğini söylüyor. Üstelik dünyadaki eğitim modelleriyle 8 yıllık kesintisiz modelin de uyumlu olmadığı görüşündeler. Ortaokulların kaldırılmasını ve 6 yaşındaki bir çocukla 14 yaşındaki bir gencin aynı okulda okumasını da pedagojik olarak uygun bulmuyorlar.
Mesele kaygılar ve inatlaşmalar üzerinden gelişince iki görüş arasında bir uyum noktası yakalamak da imkansız. Kimisi 28 Şubat'ın tüm izlerini silme peşinde, kimi de 28 Şubat'ı 1000 yıl sürdürmek. 'Çocuklara ne olacak?' sorusu ise tüm bu savaşın tozu pisliği içinde en son akla gelen madde. Tasarıdan bağımsız olarak eğitimin yeni ilkelerine dair bazı gözlemler yapalım.

1- Bugünün çocuk ve gençlerinin eğitimi konusu geçmişteki pratiklerden gelen bilgilerle değerlendirilemez. Zira içinde yaşadığımız zaman dilimi iki uygarlık arasındaki geçiş dönemine tekabül ediyor. Daktiloyu müthiş bir icat olarak gören bir nesil olarak, (şimdilerde yasa üzerinde tartışıyoruz) bugün 2 yaşındaki bir çocuğun elindeki tablet bilgisayarla nerelere, nasıl bir donanıma ulaşabileceğini tahayyül edemiyoruz. Bu 'yeni dijital uygarlığın sonradan görmeleri' olarak, o uygarlığın gerçek ev sahiplerine bir gelecek kurgulamaya çalışıyoruz. Üstelik de gayet bilgisiz ve ilgisiz olarak. Şu anda yapılmaya çalışılan 20.yüzyıldan kalma modellerin 21. yüzyıl gençliğini eğitmek için uyarlanmasından başka bir şey değil. Bilginin vasfı bu kadar değişirken, eğitimin vasfının değişmeyeceğini düşünmek son derece yanlış. Nereye doğru gidildiği konusu eğitimcilerle birlikte sosyologların, psikologların, teknisyenlerin, fütüristlerin birlikte değerlendirmesi gereken bir konu. Bu bakımdan modeli kurgularken içeriğe ve yapıya girmeden önce işin felsefesinin ele alınması gerekiyor.

2- Mesleki eğitim konusundaki görüşlerimiz de son derece demode. Bu öyle ilginç bir dönem ki şu anda yetiştirdiğimiz çocuklar ve gençler muhtemelen henüz icat edilmemiş mesleklerde çalışacaklar. Ne teknik ne de sosyal alanda, ne servis ne de üretim sektöründe bugünün bilgilerinin yarın hiç bir geçerliliği olmayacak. Öğretmenler öğrencilerin gerisinde yaşayacaklar. Bu bakımdan mesleki eğitimi bu kadar fetişleştirmek de sağlıklı değil.

3- Uygarlığın bu kadar hızlı bir değişime girmiş olmasının kalıplarda sürekli değişikliklere gitmek zorunluluğu ortaya çıkartması anlaşılabilir. Lakin bir ülkenin eğitim sistemiyle de bu kadar oynanılmaz. Benim çocukluğumdan beri her gelenin bir şekilde elden geçirdiği sınavlar, müfredatlar, yapılar artık hepimize gına getirdi. (Yalnızca 2002'den bu yana ne kadar fazla değişiklik yapıldığını değerlendirmeyi de 3 dönemdir iktidarda bulunan AKP açısından bir özeleştiri fırsatı olarak görmek gerekiyor.) Ortada yanlış giden bir şeyler varsa çorbada herkesin tuzu var.

4- Eğitim sisteminin kurgulanmasında bir uzlaşıya gitmek iktidarın da muhalefetin de görevi. Görüşmeleri uzatmalarla tıkamaya çalışmak ne kadar yanlış ise, tasarıyı görüşmeden kabul ettirmek de o kadar yanlış. Diyalog, karşılıklı olarak kaygıların ifade edilmesini ve çözümler getirilmesini sağlama aracı. Örneğin yeni anayasa için herkes dört bir koldan uğraşıyor. Peki ya eğitim? Eğitimin yeniden yapılandırılması anayasadan daha mı önemsiz? Siyasetçileri ya da konuya ideolojik yaklaşanları değil; eğitimcileri ve teknik bilgiye haiz insanları bu konuya katkı yaparken görmek istiyoruz. Belki mesele ideolojik falan değil, gayet insanidir. Ne dersiniz?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız