İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Atatürk’ü Koruma Kanunu CHP irticaya kaydığı için DP tarafından çıkarılmıştı

Atatürk’ü Koruma Kanunu CHP irticaya kaydığı için DP tarafından çıkarılmıştı

04 Şubat 2012 Cumartesi, 09:25

Can Ataklı/VATAN

İktidar partisinin en önemli isimlerinden, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik hafta içinde katıldığı bir TV programında çok ilginç sözler söyledi.

Hüseyin Çelik AKP içinde en iyi konuşan hatiplerden biri. Açıkçası demagoji yapmayı çok iyi biliyor. Eğer hazırlıksızsanız Hüseyin Çelik karşısında baştan yenilgiyi kabul edin. Çünkü hiç aklınıza gelmeyen sözler söyleyip kimyanızı o anda bozabilir.

Çelik Kanal A’da yaptığı konuşmada Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu şiddetle eleştirerek, “Kanunla kimseyi kimseye sevdiremezsiniz. Neyi ideolojik hale getirirseniz onu dogmatik hale getirirsiniz. Siz eğer Atatürk’ü bir ideolojinin sığ çerçevesi içine hapsederseniz, Atatürk’ü kimsenin tartışmasına müsaade etmezseniz bu, Atatürk’e yapılabilecek en büyük kötülüktür” dedi.

Bu cümle çok doğru. Ben de bugüne kadar çeşitli kereler bu kanunun yanlış algıladığını vurgulamaya çalıştım.

Ancak biliyor musunuz ki bu kanun AKP’nin “demokrasi kahramanı” olarak sunduğu Adnan Menderes hükümeti tarafından çıkarılmıştı. Hem de neden biliyor musunuz? O günkü DP yöneticilerine göre CHP seçim öncesi Ticani denilen bir tarikata destek vermişti. CHP din istismarıyla halkı kışkırtmaya çalışıyordu. Bu nedenle Ticanileri Atatürk heykellerine saldırtıyordu..

Bir gecede 17 Atatürk heykeli saldırıya uğrayınca DP iktidarı 31 Temmuz 1951’de Atatürk’ü Koruma Kanunu çıkardı. Kanunun çıkmasıyla birlikte heykellere yapılan saldırılar da bıçak gibi kesildi. O yüzden de bu kanun bağlamında hakkında dava açılan hiç kimse olmadı. Kanun 1960’a kadar adeta kadük kaldı.

27 Mayıs’tan günümüze, özellikle çok yakın tarihte bu kanun nedeniyle bazı kişiler hakkında davalar açıldığı görüldü.

Yani Hüseyin Çelik’in sözünü ettiği Atatürk’ü Koruma Kanunu, her fırsatta suç isnat etmek istedikleri Atatürkçü, laik, demokrat çoğunluğun bastırmasıyla değil, tam tersine, AKP’nin “bizim asıl kaynağımız” dediği DP tarafından yürürlüğe sokulmuştur.

Bunun ötesinde Hüseyin Çelik’in asıl demagojik ve tehlikeli sözleri daha sonra geliyor. Hüseyin Çelik her nedense Atatürk’ten Hazreti Muhammed’e atlıyor ve şöyle diyor:

“Hz. Peygamberi ele alalım. Atatürk’ü bir kenara bırakalım. Hz. Peygamberle alakalı bir ton hakaretamiz şey yazılıp çizilmemiş mi bugüne kadar. Hz. Peygamberi korumakla ilgili herhangi bir şey var mı?”

Her tarafı yanlış bir söylem. Ben bugüne kadar Hazreti Muhammed hakkında yazılmış hakaret içerikli bir yazı hiç görmedim, televizyonlarda da dinlemedim. Bırakın Hazreti Muhammed’e hakaret etmeyi, olumsuz söyleme haddini bile kimse bulamaz Türkiye’de.

Ayrıca Hüseyin Çelik’in yaptığı en büyük yanlış şu; Atatürk gibi bir önce askeri deha, ardından bir devletin kurucusu ile ilahi güçten aldığı emirleri insanlara aktaran evrensel bir dinin peygamberi asla kıyaslanamaz.

Ne yazık ki, kendisini demokrasi havarisi ilan edenler sık sık Atatürk - Hazreti Muhammed kıyaslaması yapmaya çalışıyor. Bunun tek amacı vardır, inançları siyasi görüşlerle çarpıştırıp, toplumda çatışma yaratmak.

Hüseyin Çelik bunu bilmiyor olamaz ki...


*****


Tabii ki gelse de olur gelmese de, sadece Türkiye itibar kaybeder

Amerikalı yazar Paul Auster yazdığı son kitap nedeniyle Türkiye’ye davet edilmişti. Ancak Auster “Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum! Kaç kişi oldu? 100’ü geçti mi? Neler oluyor Türkiye’de! En çok endişelendiğim ülke. Aynı sebeple Çin’den gelen davetleri de geri çeviriyorum. Bu hükümetleri protesto ediyorum” diyerek daveti reddetmişti.

Bunun üzerine çok öfkelenen Başbakan Erdoğan da “Hah, biz de sana çok muhtaçtık. Niye gelmedin? Aman gel, ne olur gel. Gelsen ne olur gelmesen ne olur. Türkiye irtifa mı kaybeder?” demişti.

Tabii Başbakan’ın bu sözleri AKP tabanından büyük alkış aldı.

Elbette bu, konulara nasıl baktığınıza bağlı. Auster’ın gelmemesi nedeniyle Türkiye’de tabii ki bir şey olmaz.

Ama dışarıda olur. Türkiye itibar kaybeder.

Uluslararası kamuoyu bu tür durumlarda asıl bir ülkenin iktidarına itibar etmez. Tam tersine o yazarı haklı bulur ve sahip çıkar.

Demokratik bir ülkede hiç kimse Erdoğan’ın sözlerini ciddiye almadığı gibi yayınlamaz bile, ama Türkiye’yi protesto eden yazarın sözleri manşetlere çıkar.

Bu Türkiye’ye düşmanlıktan değil, demokrasiye saygıdan böyledir.

Ama bizdekiler demokrasiyi bilmediklerinden bu tür efelenmeler çok hoşlarına gider.


*****


Tutuklu gazetecilere gazeteciler nasıl bakıyor?

Herkes uzun tutukluluklardan özellikle gazetecilerin tutuklu olmasından çok yakınıyor.

Ama gözlediğim kadarıyla bunların çoğu sahte.

Birçok gazeteci tutukluluk süreleriyle de tutuklu gazetecilerle de ilgili yalan söylüyorlar.

Üzülüyormuş gibi yapıyorlar.

AKP, yandaşları ve yalakaları hem uzun tutukluluktan hem de gazetecilerin tutuklu olmasından çok memnun.

Zaten memnun olmasalar utanmadan “Bizdeki gazeteciler gazetecilik yaptıkları için değil darbeye teşebbüs etmekten yargılanıyor” demezler.

Neymiş, bunlar çeteciymiş. Gazetecilik faaliyeti yapmıyorlarmış. İşleri güçleri hükümeti devirmek için planlar yapmakmış.

Ar, haya, namus, ahlak, vicdan kalmayınca böyle oluyor.

Sözde yandaş yalaka olmayanlara gelince onlar başka bir âlem.

Son günlerde çok duyuyorum, diyorlar ki “Evet gazeteci tutukluluklarına çok karşıyım, ama onlar da neler yaptılar?”

İşte “Püf noktası” bu “neler yaptılar” sorusunun altında gizli.

“Hakikaten neler yaptılar?” diye sorduğumda aldığım cevap yüzde 99 “Benimle ilgili şu kadar aleyhte yazısı var falanın, hepsi yalan” türünden.

İşin özü şu ki, kendine gazeteci diyen bir güruh tutuklamalara “aslında karşı” ama haklarında yazdıkları için burunlarının sürtülmesinden de mutlu ve mesut.

Biliyor musunuz, son günlerde gazetecilerle ilgili çıkan bazı haberler, duyduklarım, yapılan dedikodular o kadar iğrenç ki, bunlarla sözde aynı mesleği paylaştığımız için bende bir tiksinti oluşuyor.


*****


27 Nisan değil Dolmabahçe önemli

Yazıldı, çizildi, konuşuldu ve sonunda savcılık eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın 27 Nisan 2007 gecesi yayınladığı muhtıramsı şeye soruşturma açtı.

Savcılar herhalde “hükümeti devirmek için muhtıra verdi” diyeceklerdir ama, o dönemin AKP hükümeti bunu muhtıra olarak değerlendirmemişti. Hatta Başbakan Erdoğan bizzat “Bu bir muhtıra değil” açıklaması yapmıştı.

Yine de soruşturma açılması iyi bir şey. Umarım davaya da dönüşür, Muhtıra sorulacak belki ama halkın asıl merak ettiği ünlü Dolmabahçe görüşmesinde ne konuşulduğu. Hani şu Erdoğan, Büyükanıt ve Allah arasında sır kalan, mezara kadar saklanacak olan konuşma.

Kimbilir belki hâkimler de merak ederler de sorar bu görüşmeyi.


*****


Başbakan, hapiste yatan gazeteciler ve yazarlar yüzünden Türkiye’ye gelmediğini söyleyen ABD’li yazar Paul Auster’a, “Biz de sana çok muhtaçtık, niye gelmedin? Aman gel. Gelsen ne olur, gelmesen ne olur” demiş. Başbakan, Paul Auster’ın yanı sıra ifade özgürlüğüne de sesleniyor sanki! (Gani Yıldız)

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız