İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

ERDOĞANİZM YA DA FAŞİZM

ERDOĞANİZM YA DA FAŞİZM

10 Haziran 2011 Cuma, 10:08

Eğer demokratik yöntemlerle, yani halk iradesi yoluyla iktidara gelmiş ve yine halk iradesiyle gitmeniz için demokratik mücadele verenleri, Hopa’da olduğu gibi kolluk güçlerine hedef gösterme gafletine düşerseniz, “Arap Baharı” denilen sonuca doğru evirildiniz demektir ki, bundan sonrası için “Allah hepimizin sonunu hayretsin” demekten ve uyarmaktan öte elimizden bir şey gelmez. Bu nedenle uyarıyoruz: size itiraz edenleri, siyasi muarızlarınızı “bunlar Alevidir, Kürt’tür, solcudur” yaftasıyla hedef gösterir; yazanları, düşünenleri, muhalefet yapanları, “Ergenekoncu” sıfatıyla yaftalayıp Silivri’ye gönderirseniz, bunun adı demokrasi değil Erdoğanizm, ya da faşizmdir…
Buradaki temel parametre şudur: diyelim ki, seçimleri kaybettiniz; bu durumda sizden önceki iktidar sahipleri gibi demokratik iradeye saygı mı duyacaksınız; yoksa Arap yönetimleri gibi kolluk güçlerini kullanarak “zora” mı başvuracaksınız? Veya Hitler gibi diktatörlüğünüzü ilan edip, demokrasiyi askıya alarak, seçim meydanlarında hedef gösterdiğiniz kesimler üzerinde katliam mı yapacaksınız?
Sn. Başbakanın ruh hali iyi görünmüyor: sevenleri varsa, Onu uyarmalı…
Sn. Başbakan, çok tehlikeli bir yolda hızla ilerliyor. Söylemleri ve hırsı ortaçağ diktatörlerini, hükümet ediş biçimi ise çağımızdaki İslam Monarşilerini çağrıştırıyor. Özgürlük ve “eşit yurttaşlık” taleplerinin karşılanması bir yana, “benden sonrası tufan” diyen tavrı, korkutuyor. “İlle de ABD Başkanına benzeyeceğim, Onun yetkileriyle donanacağım, daha fazla güç istiyorum; mutlak muktedir olacağım” ısrarı, sonu gelmez acılara sürüklenmemize neden olabilir. Kafasının arkasında tam olarak neler olduğunu elbette bilemeyiz ancak ağzından dökülenler, endişeyle irkilmemize yetiyor da artıyor bile…
Tekrar olacak ama aslında “herkes derdine ağlar!” Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Ümraniye vbg. onlarca katliam yaşayan bir mensubiyeti, camilerde ve alanlarda, çoğunluk kitleye hedef gösterirseniz, ya bunun ağır bedelini hesap etmeyecek kadar saf, ya da geçmişte yaşananları görmeyecek kadar gözü dönmüş bir diktatörsünüz demektir. Araştıran, hatta katliamı yaşayan biri olarak söylüyorum: Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarının her üçü de Cuma günü başlamıştır. Başlangıç yerleri camilerdir… Fitili ateşleyen unsur da Cuma Hutbeleridir! Alevi nefreti, camilerde örgütlenmiş, gözü dönmüş halk sokağa salınmış, komşu komşuyu hayvanlar gibi boğazlamıştır!.. Unutulmamalı ki, vaizin nefreti oradaki cemaati bağlar ama başbakanın nefreti koca bir ülkeyi bağlar; etkiler, kışkırtır…
Kürtler değil, işte bu nefret söylemi ayrıştırır; hatta böler!
Sn. Kılıçdaroğlu, Başbakanın toplumu kamplaştıran, Alevileri ötekileştiren ve hedef gösteren söylemine daha fazla sabredemedi ve sonunda “bölücübaşı ve Hitler” sıfatlarını kullanmak durumunda kaldı. Bunlar, sıradan laflar değil elbette. Hele de Kılıçdaroğlu gibi, gerilim siyasetinden sürekli kaçan bir lider tarafından kullanılıyorsa oturup düşünmek gerek. Başbakanın, Kürt siyasal hareketi, solcular ve Aleviler için kullandığı “nefret” söyleminde ısrar etmesi, hatta seçim sathı mealinde mezhepçiliği, siyasi söyleminin omurgası haline getirmesi, endişelerimizi haklı kılmakta ve de Tayyip Beyin iç dünyasını deşifre etmektedir.
İlginçtir; Başbakan şu üç sözcükten nefret ediyor: Türk, Kürt, Alevi…
Nitekim Sn. Bahçeli, Başbakanın Kılıçdaroğlu için kullandığı “O Alevidir ha” sözcüğünden, rakip parti başkanı olmasına karşın rahatsız oldu ve “ne istiyorsun adamın Aleviliğinden” anlamında bir karşılık vermek zorunda kaldı. Sn. Bahçeli’nin bu tepkisini okuyunca gençliğimi anımsadım: komşu dükkân sahibi ikide bir de yanıma geliyor ve “aah ah keşke Alevi olmasaydın” deyip duruyordu. Sonra anladım ki, rahmetlinin derdi, beni kızıyla evlendirmekmiş. Allah rahmet etsin. Başbakanın tavrı bundan farklı değil; yüzde yüz biliyor ki, Kılıçdaroğlu kendisinden yüzbin defa temiz ve daha bilge bir lider. “Öyle değil mi” diyerek sorsanız; vereceği yanıt yine aynı olacaktır:
“doğru ama Alevi…”
Kendisi, olayları ve toplumu, sıradan bir imam hatipli zihni seviyesinden analiz etmekte, çözümü de bu din ve mezhep zemindeki formüllerde aramaktadır. Oysa anlamalı veya farkında değilse kendisine anlatılmalı ki, bu zeminden yani ırk, din, mezhep zemininden üretilen siyaset, salt hedef gösterilenler bakımından değil, herkes için felakettir! Bunlar, 6. 7. yy’ların, Yezid’in, Muaviye’nin siyaset tarzı. Bu tarzın son yüzyılımızdaki yakın, çarpıcı ve ırkçı tezahürleri Hitler, Mussolini, Miloseviç kasabı, Esad, Mübarek, Kadaffi ve benzerleridir. Tayyip beyin bu tarihi gelişmeleri ve sonuçlarını fark etmemesi, ya da bilerek, isteyerek kamplaştırma-bölme çabası, başka bir yazının konusudur ama belli ki, Türkiye’yi yönetme ehliyetine sahip değildir.
Nefret, karşı nefreti doğuruyor
Etki tepki kuralı, diyalektiğin temel kurallarındandır. Bu yüzden nefret, karşı nefreti doğurur. 07 Haziran günü Ankara’da, “Madımak Oteli Utanç Müzesi Olsun” yürüyüşüne katıldım. Yürüyüş, Kurtuluş Parkında başladı, Kızılay, Sıhhıye ve Opera Durağında bulunan Kültür Bakanlığı önündeki açıklamayla sona erdi.
Yürüyüşün en çarpıcı ve düşündüren sloganı neydi dersiniz:
“SİVASI YAKANLAR,
AKP’Yİ KURANLAR!”
Doğru söze ne denir ki?
Tayyip Bey, Sivas katillerinin avukatlarından Mümtaz Akıncı’yı Anayasa Mahkemesi Üyeliğine getirmiş, Hayati Yazıcı’yı yanına alıp bakan yapmış, Zeyid Aslan’ı ise Tokat 1. sıradan milletvekili… Dava dosyasını inceleyip bir makalede kullanmıştım: “Sivas’ta katliam yapanları kastederek; bunlar masumdur; tahliyelerini istiyoruz” diyen avukatların neredeyse %80’i şimdi milletvekili, belediye başkanı vb… AKP denilen siyasi oluşumun sicili, aslı, esası budur. Acaba Çorum, Maraş katillerini savunan avukatların siyasi sığınağı hangi parti; sakın AKP olması? Doğrusu araştırmaya değer…
Bunu araştıracağım.

Kaynak : Murtaza Demir/Odatv.com

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız