Ya konuşacaksın ya sindireceksin.Başbakan kıskançlıktan çatlayacak.

04 Haziran 2011 Cumartesi, 07:46

Kılıçdaroğlu, The Economist'in, Türk halkını CHP'lilere oy vermeye çağıran makalesi için 'CHP uluslararası çetelerin projesiymiş' diyen Erdoğan'a uçakta yanıt verdi: Başbakan kıskançlıktan çatlayacak. Avrupa'ya gidecek yüzü kalmayacak. 'Ülkemde yüzde 10 baraj var, gazetecileri tutuklattım, ayağa kalkmayan generali hapse attırdım, çıkmamış kitapları yasaklıyorum' mu diyecek? Herhalde Franco geldi diyecekler.

Bugüne kadar 81 ilde 85 miting düzenleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 200 ilçe ve beldeye gitti. Kılıçdaroğlu dün yine meydanlardaydı. Bu kez gezisine biz birkaç gazeteci de katıldık. Yoğun temposuna rağmen keyifli görünüyordu. Adıyaman yolunda uçaktaki konuşmamızda, Başbakan'ın Isparta'da CHP seçim bürosuna yaptığı ziyaretle ilgili de 'Başbakan beni taklit ediyor. Bizi daha çok taklit edecek' dedi. Kılıçdaroğlu, Konya mitinginde The Economist'in, Türk halkını CHP'lilere oy vermeye çağıran makalesi için 'CHP uluslararası çetelerin projesiymiş' diyen Başbakan Erdoğan'a uçakta yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, 'Başbakan kıskançlıktan çatlayacak. Bütün dünya CHP'nin özgürlükçü, demokrat olduğunu gördü. Bir tek OHAL Başkanı göremedi. Başbakan'ın maskesini Türkiye'de değil Avrupa'da da indireceğim. Avrupa'ya gidecek yüzü kalmayacak' de ve sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ne diyecek Başbakan, 'Benim ülkemde yüzde 10 baraj var, gazetecileri tutuklattım, ayağa kalkmayan generali hapse attırdım, çıkmamış kitapları yasaklıyorum' mu diyecek? Herhalde Franco geldi diyecekler.'

GÜNEYDOĞU SORUNUNDA SAMİMİYİZ: Tüm söylediklerimiz yazılı halde. O belgelere sadığız. Samimiyetimizden kimse kuşku duymasın ama AKP samimi değil, gizli gündemi olan bir parti. Devletin bütün kurumlarını ele geçirdi, kendi derin devletini oluşturdu. Şimdi statükosunu korumaya çalışan, değişime, dönüşüme kapalı bir parti.

BÖLGEDE VARLIĞIMIZI KANITLAMA SEÇİMİ: 'Başbakan, Kılıçddaroğlu sözlerinin arkasında durmuyor diyerek sizi eleştiriyor' sözümüze Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi: Ben ne söylediysem sözlerimin arkasındayım. Başbakan çıksın söylesin, nerede geri adım attığımı. Ben Başbakan'ın geri adım attığı yüzlerce örnek gösterebilirim. Bu seçimler bizim için, o bölgede 'Üçüncü Yol' olarak girip varlığımızı kanıtlama seçimidir. Var olan algıları bir anda düğmeye basıp değiştirmek mümkün değil! Zamana ihtiyacımız var. Seçim sonrası da bölgede çalışmaya devam edeceğiz.

İSRAİL POLEMİĞİ
Kılıçdaroğlu, İş Bankası'ndaki özel kasasında Deniz Feneri dosyasının yanında Deniz Baykal'a ait olduğu öne sürülen kasetleri de sakladığı iddiasına şu yanıtı verdi: Bunları söyleyen o gizli tanığın kim olduğunu biliyorum. Dolandırıcılıktan davaları olan bir adam. Savcı da kimliğini araştırıyor herhalde. İş Bankası'nda bir kasam vardı. Deniz Feneri belgeleriye eşimin birkaç parça ziynet eşyasını koymuştum. O kasayı, Meclis'teki özel kalem müdürüme verdiğim vekaletname ile çok önce kapattırdım.
50 BİN LİRALIK İLK DAVA
CHP lideri, Başbakan Erdoğan hakkında, 50 bin liralık manevi tazminat davasını açtı. Kılıçdaroğlu'nun avukatı Mutluhan Karagözoğlu'nun verdiği dava dilekçesinde, Erdoğan'ın, 1 Haziran'da İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki Proje Tanıtım Toplantısı'nda, ''Kılıçdaroğlu'nun kişilik haklarına ağır bir şekilde saldırı niteliği taşıyan hakaretlerde bulunduğu'' ileri sürüldü. Dilekçede, Başbakan Erdoğan'dan, yasal faiziyle birlikte 50 bin lira manevi tazminat talep edildi. Davanın görülmesine, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde önümüzdeki günlerde başlanacak.

SERT YANIT: İnsanlıktan yana nasibini almamış
Başbakan'ın üslubu beni şaşırtıyor. Olaylardan sonra Hopa'da olup bitenleri CHP'ye bağladı. sonra 'CHP-BDP birlikte' dedi. Orada BDP yok ki! CHP'li Kemalpaşa ve Hopa Belediye Başkanları Başbakan'ı karşılayıp çiçek veriyorlar. Sonra bir grup protesto ediyor, demokraside olabilir. Polisler gaz bombası, copla müdahale ediyor, ortalık savaş alanına dönüyor. Bir vatandaş ölüyor, bir polis yaralanıyor. Polisin atılan taşla yaralandığı söylendi ama öyle değil. Otobüs aniden hızlanınca düşerek yaralanmış. Yüksel Çorbacıoğlu telefonla aradı, olayı anlattı. 'AKP olayı terörize etti' dedi. Ölen öğretmen de olayları yatıştırmaya çalışıyor. Bu tablo içinde siyasetçilerin yumuşak üslup kullanması gerekir. Sert üslup kullanırsa 'rüzgar eken fırtına biçer' dedim. Vay sen misin diye en ağır küfürleri etti. Bunları söyleyen insanlıktan nasibini almamıştır.
ARINÇ'TAN İTİRAF GİBİ SORUMSUZ AÇIKLAMA
Yargı AKP'nin arka bahçesi oldu. Arınç'ın son açıklaması da bunu doğrulayan bir unsur. Yargıtay'a yeni üye olanların blok halinde oy kullanması da enteresan. Bir yerden talimat alıyorlar, asker gibi gidip topluca oy kullanıyorlar. Böylece yeni Yargıtay Başkanı'nı kuşkulu hale getiren Arınç'ın sorumsuz açıklamasıdır. Bu sorumsuzluk aynı zamanda bir itiraftır.

Kaynak : Özlem AKARSU ÇELİK /AKŞAM