CHP'YE HANGİ GAZETECİLER ZARAR VERİYOR

28 Mayıs 2011 Cumartesi, 06:09

Yaşar Okuyan'ı ve tüm CHP'liler'i çileden çıkaran "Yeni CHP'nin düşünceleri bu mudur?"

Bir partiyi iktidara taşıyan temel güçlerden en önemlisi gazetecilerdir.
Bir parti iktidara, ancak ideolojik mekanizmasını, taşıyıcılarını iyi seçer ve yönlendirebilirse gelebilir.

TV8'in tartışma programı 8.Gün'de Kürt sorunu ve "özerlik" konusu tartışılırken kıyametler koptu. Barış Yarkadaş'ın sözleri Yalova Bağımsız Milletvekili Adayı Yaşar Okuyan'ı o kadar sinirlendi ki neredeyse kavga çıkacaktı. İşte yumrukların sıkıldığı o anlar;

Programın modaratörü Gökmen Karadağ tam zamanında araya girerek tansiyonu düşürmeye çalıştı.
Tartışma öyle bir noktaya gidiyordu ki yumrukların konuşmasına az kalmıştı.

İşte yayından şoke eden diyaloglar:

Barış Yarkadaş-"Akan kanın durmasından niye rahatsız oluyorsunuz?"

Yaşar Okuyan-"Beyefendiiii!!!"

Barış Yarkadaş-"Yani hergün insanlar ölsün mü?"

Yaşar Okuyan-Toprak... Toprak (gazeteyi sallıyor önünde)... Beyefendiiii..."

Barış Yarkadaş-"Seçimle ilgili sözler bunlar...

Yaşar Okuyan-"Ne demek seçim ya... Ne demek seçim!!!...

Barış Yarkadaş-"Kimsenin bu topraklarda gözü olmaz..."

Yaşar Okuyan-"Sizin okuma yazmanız yok mu? Bunu okumuyor musunuz?
-Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitingine gelen 10 bin kişi Türkiye'den ayrılmaya çalışıyor mu? Niye bu küçük şeyleri büyütüyorsunuz...

Yaşar Okuyan -Bunlar küçük yani... Bunlar mühim değil yani...
Bu diyalogtan sonra Yaşar Okuyan iyice dellenmiş durumda... Yüz hali renkten renge giriyor, sinirleri gerildikçe geriliyor. El kol hareketleri başlıyor...

Barış Yarkadaş-"AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer diyen sizin genel başkanınız değil miydi?

Niye o zaman itiraz etmediniz.

Yaşar Okuyan -Ne demek itiraz etmediniz. Sen biliyor musun itiraz etmediğimi.
Duymadık...

Yaşar Okuyan- Sen neyi duyuyorsun ki beni duyacaksın. Sen nerde, hangi gazetede çalışıyorsun...

Barış Yarkadaş-Ben işsizim, gazete çalışmıyorum önemli mi...

Yaşar Okuyan- Elbette önemli, işsizseniz size iş bulalım...

Ve filmin koptuğu anlar:

Barış Yarkadaş-Siz toprak gidiyor edebiyatı ile 30 senedir bu ülkede insanların ölmesine yol açıyorsunuz.

Yaşar Okuyan -Öyle miiii...

Barış Yarkadaş-Böyle bir vatanseverlik yurtseverlik olmaz...

Yaşar Okuyan-Öyle miiii... Yok canım... (Okuyan sinirle başını Yarkadaş'a yaklaştırıyor)

Barış Yarkadaş- Yanlış biliyorsunuz

Yaşar Okuyan- Neyi yanlış biliyorum ben... Adam toprak istiyor diyorum ben...
Sen PKK'nın avukatlığını mı yapıyorsun...







AKP'nin ilk yıllarında entelejensiyayı arkasından nasıl başarıyla sürüklediğini hepimiz biliyoruz.

Bir parti iktidara yürüyorsa ya da iktidardaysa programlarını ve tezlerini halka yansıtacak temel taşıyıcalar elbette yazılı ve görsel basındaki değerli meslektaşlarımızdan oluşan önemli şahsiyetlerdir.

Özellikle ülkemizde, televizyonlardaki tartışma programları -diğer ülkelerde bu kadar çok tartışma programı var mıdır, bilmiyoruz- seçmenler açısından çok önemlidir.

Hele yaşamsal önemde bir genel seçime günler kalmışken televizyonlarda tartışma programlarına katılan "yandaş" gazetecileri bir yana bırakalım "objektif" gazeticilik yapanlar bile ilgili partilere zarar vermemek için konuşmalarına dikkat ederler.

CHP, önce kaset kumpasına kurban gitmiş, şimdi yeni bir liderle önce AKP'yi alaşağı etmek, sonra ülkeyi onarmak üzere hazırladığı programla iktidar olmak isteyen milyonların umudu, Cumhuriyet'i kurmuş ülkemizin gözbebeği, "kurucu" bir büyük partidir.

CHP 12 Haziran seçimlerine giderken yine tarihi bir sınav veriyor.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gecesini gündüzüne katıyor, il il, ilçe ilçe halka derdini anlatmaya ve AKP karabasanıyla mücadele etmeye çalışıyor.

Bir kişinin bile neredeyse Fizan'a ayağına giderek oy almaya çalışıyor.

Ne yazık ki dün gece TV8'in tartışma programı "8. Gün"de bütün bu çabaları yaralayan bir gazetecilik faciası yaşandı.

Bölünmenin, iç savaşın eşiğine gelmiş Türkiye için, ama daha da önemlisi CHP'nin "yeni yönetimi" için yaşamsal önemde bir konu olan "Kürt Sorunu" ve "Özerklik" tartışılırken, CHP'nin kanalı bilinen Halk TV'de program yapan -belki de İstanbul sorumlusu- ve CHP'ye yakınlığıyla bilinen bir sitenin sahibi gazetecinin konuşmaları ve konuşma biçimi büyük bir infial yarattı.

Sayın Yaşar Okuyan'la girdiği tartışma bugün basına alaycı bir dille yansıdı: "Yaşar Okuyan Az kalsın Dövecekti!"*

CHP için, katılımcı sayın gazetecinin dediği gibi, "Biz ayrılmak istiyoruz, başka devlet kurmak istiyoruz" talepleri ciddiye alınmaması gereken talepler midir?

Yaşar Okuyan'ı -ve bizce tüm CHP'liler'i- çileden çıkaran biçimde, gerçekten de "Yeni CHP'nin düşünceleri bu mudur?"

Daha dün, dünya güzeli bir CHP'li genç kızımızın bacağını koparan alçakça terörün yapılma nedeni acaba nedir?

Elbette herkes, özellikle gazeteciler, fikirlerini açıklamakta özgürdür. Bunu kısıtlamak aklımızdan geçmez. (Arkadaşlarımız içerde!)

Ama iktidara yürüyen bir CHP'nin, en azından bu tür tartışma programlarında tezlerini açıklayan gazetecilerin, bağırıp çağıran değil, çok daha ciddi ve düşünceleriyle karşılarındakini susturan olgunlukta olması gerekmez mi?

İnsan Nazlı Ilıcak'ın karşısında, mükemmel soğukkanlılığı ve olgunluğuyla Altan Öymen'i özlemeden edemiyor.

Odatv.com