Başbakan Erdoğan Van'da yaptığı mitingde açıkladığı belgelerle 5 ayrı kitabın İsmet İnönü döneminde yasaklandığını belirtti.
Siyasete şantaj yoluyla müdahaleyi antidemokratik bulduğunu açıklayan Başbakan “MHP gibi kaset çıksa o kişileri partimde yaşatmam” dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “MHP gibi kaset çıksa partimde yaşatmam” dedi, ancak “Siyasete şantaj yoluyla müdahaleyi antidemokratik bulduğunu” söyledi.
Erdoğan, Türkiye Gazetesi’ne yaptığı açıklamada MHP ile ilgili kaset olayını değerlendirdi. Erdoğan’a bu konuda yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
MHP’ye bir internet sitesinden yöneltilen şantajı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu şantajı yapanlar, aynı şantajı bana da yaptılar. Diyorlar ki, ‘Senin kabinende ve partinde aynı durumda olanlar var. Bunları açıkla’... Ben bunları bilemem. Zaten bilseydim, gereğini yapardım. Eğer varsa açık konuşuyorum: Ben bunları partide yaşatmam. Ben bir söylerken belki bazı arkadaşlarım kendilerini zan altında hissettiler ama aslında o çağrımla geleceğe yönelik partimde siyaset yapmak isteyenlere sinyaller verdim.
Siyasetçi hayat biçimiyle topluma örnek olmak durumunda. Toplumun geleneklerine ve ahlakî değerlerine aykırı davranamaz siyasetçi.
MHP, hükümet gereğini yapsın ortaya çıkarsın diyor. Buna ne diyeceksiniz?
Evet şimdi MHP lideri diyor ki, ‘Hükümet bu olayı ortaya çıkarsın’... Kardeşim ben nereden, nasıl çıkarayım. Cumhuriyet savcıları olaya hemen müdahale etmiş.
Devletin ilgili birimleri tedbirlerini almışlar, konu yargıya intikal etmiş. Hükümet olarak benim görevim yargının istihbarat birimlerinden ve emniyet güçlerinden talep ettiği hususların yerine getirilmesini sağlamaktır.
Bu konuda da olayın duyulduğu ilk andan itibaren üzerimize düşeni yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. Kimse bizim kendimizi savcının ve mahkemenin yerine koymasını beklemesin.
Yapılan iş bir e-mail olayı olsaydı, takip etmek daha kolaydı. Bakın Hayati Bey ile ilgili konuda fail hemen bulundu. Ama artık iletişim teknolojisi öyle bir boyuta gemiş ki, bunu yapanları çok kısa süre içinde bulup çıkarmak mümkün olmayabiliyor.
Hele hele bu işi Türkiye içinden değil de, dışarıdan yapmaları halinde iş iyice zorlaşıyor. Sayın Bahçeli, partisinin içinde olup bitenlere bizi bulaştırmak istiyor, biz bu oyuna gelmeyiz. Ancak hükümet olarak hem bana hem de MHP’ye bu şantajı yapanların bulunup adalete teslim edilmesi için üzerimize düşeni yapıyoruz.
Ayrıca siyasete şantaj yoluyla müdahaleyi antidemokratik buluyorum. Bir müdahaleye ihtiyaç varsa, millet geçmişte olduğu gibi bu müdahaleyi yine yapar.
Asimilasyon olayı bitmiştir
Başbakan Erdoğan seçim çalışmalarını Kars ve Van’da sürdürdü. Erdoğan Kars’ta yaptığı konuşmada kentin yapılan hizmetlerle değil, İnsanlık anıtını kastederek ’garip’ yapıdan dolayı tartışıldığını belirtti.
Nahcivan Meclis Başkanı Vasıf Talibov’un gönderdiği teşekkür mektubunu okuyan Başbakan Erdoğan, “Ne yazık ki malum medya, müzmin AK Parti karşıtları hizmete giren 55 eseri görmedi” dedi.
Başbakan Van’daki konuşmasında ise AKP iktidarının Kürt dili üzerindeki yasakları kaldırdığını açıkladı ve önemli mesajlar verdi:
DİL DEĞİL YÜREK: Seyit Abdülhakim Arvasi’nin, Seyyid Fehimi’nin, Feki Teyran’ın şehri Van’ı selamlıyorum.
Ahmed-i Hani’nin, Saidi Nursi’nin ilim tahsil ettiği, medreselerinde dünyaca ünlü alimlerin yetiştiği, yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri olan Van’ı, Vanlı kardeşlerimi yürekten selamlıyorum.
Biz, aynı kıbleye dönüyoruz... Bizim camilerimizden aynı ezan okunuyor. Bizim besmelemiz bir, Fatihamız bir, Yasinimiz bir...
Ellerimizi semaya açıp dua ederken, biz biliyoruz ki, Allah, konuştuğumuz dillere değil, yüreklerimize bakıyor, samimiyetimize bakıyor.
İNKAR BELGELERİ:
Şimdi şurası son derece önemli...
Bakın ben size burada bazı belgeler göstereceğim...
Bu belgeler, tarihe ışık tutan belgeler.
Bu belgeler, bu ülkede on yıllar boyunca yaşanan zulmün, baskının, sindirmenin belgeleri.
Bu belgeler, Türkiye’de 2002 yılına kadar sürdürülen inkar politikalarının belgeleri.
(Erdoğan vatandaşlara İsmet İnönü döneminde Kürtçe yayınlara getirilen yasaklar hakkında 5 belge gösterdi.)
İNKAR POLİTİKALARI:
Bu belgeler, sadece tarihi aydınlatan belgeler değil, aynı zamanda yaşanan dramın, yaşanan acının belgeleri.
Bu belgeler, bizim dönemimize kadar devam eden inkar politikalarının belgeleri.
Şu Vanlı anaların, şu benim Kürt analarımın, kendi dillerinde ağlayamadıklarını, ağıt yakamadıklarını biliyorum. Bahçesaray’ın Köşk, yani Kasır köyünden Van’a gelene kadar, her köşe başında nasıl arandıklarını da biliyorum.
Şimdi öyle bir şey var mı?
KÜRTÇE YAYIN: Vanlı genç kardeşim, şimdi Mem-u Zin’i okuyabiliyor musun? Vanlı hanım kardeşim...
Şimdi Şivan Perver’i dilediğin gibi dinleyebiliyor musun?
Televizyonda, Kürtçe yayın yok mu? önceden var mıydı?
Biz gelmeden önce var mıydı?
O zaman CHP yok muydu? AK Parti yoktu ama onlar vardı.
Şu anda malum bağımsız olarak dolaşanların bir kısmı SHP’nin içinde yok muydu? Niçin onlar bunu çözmediler?
Radyolar diledikleri gibi yayın yapıyor mu? ’Olağanüstü Hali kaldırın, yeter’ diyorlardı.
OHAL’i biz kaldırdık mı, Çekiç Gücü biz gönderdik mi?
MEM-U ZİN’İ GÖSTERDİ
Başbakan Erdoğan, Van mitinginde Mem-u Zin kitabını göstererek, kitabın üzerindeki baskıyı okudu ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte fark bu... İşte samimiyet bu... İşte gönülden konuşmak, paylaşmak, kucaklaşmak bu.
İşte helalleşmek bu... 1940’larda konan yasakların, işte bugüne kadar ne ocaklar söndürdüğünü, ne acılar yaşattığını ben biliyorum.
Bahçesaray’da, genç kızların, Kürtçe kasetlerini tandırlara sakladıklarını biliyorum.
Hapishane koridorlarında, anaların kendi yavrularıyla kendi dillerinde konuşamadıklarını biliyorum.
Peki şimdi anneler kendi yavrularıyla kendi dillerinde konuşabiliyor mu?
Bunu biz açtık.”
2007’DE KARS’TA DURUM NEYDİ?
AKP % 41.18 (2 vekil çıkardı)
CHP % 13.37
MHP % 20.02 (1 vekil çıkardı)
2011’de 3 milletvekili seçilecek.
2007’DE VAN’DA DURUM NEYDİ?
AKP % 53.21 (5 vekil çıkardı)
CHP % 4.05
MHP % 3.23
2011’de 8 milletvekili seçilecek.
Belge bir bu çok önemli. Bu bakanlar kurulu kararnamesi. Diyor ki, Bağdat’ta Necah basımevinde Kürtçe olarak bastırılmış olan kitabın dağıtılmasının ve yurda sokulmasının yasaklanması, toplatılması kararlaştırılmıştır. İmza kim biliyor musunuz? İsmet İnönü ve CHP’nin bakanlar kurulu.
Tarih 4 Ekim 1944. Tabi şimdi sayın Kılıçdaroğlu herhalde bunları öğrendi ki yeni bir şey söylüyor. Biz yeni CHP’yiz diyor. Ama yeri geldiği zaman da ne diyor, biz Türkiye’nin en eski partisiyiz diyor.
Belge iki. Suriye’de yapılıp yurdumuza sokulan 1763 ve 1764 sayılı Kürtçe plağın yurdumuza sokulmasının ve dağıtılmasının yasaklanması, mevcutlarının toplattırılması kararlaştırılmıştır. 28 Ekim 1944. İmza reisi cumhur İsmet İnönü ve CHP’li bakanlar kurulu.
Şimdi geliyorum üçüncü belgeye. Ölü Haço oğlu, Süleyman Haço tarafından yazılarak 1948 yılında Halep’te bastırılan, Modern Kürt Edebiyatı isimli kitabın, yurda sokulmasının yasak edilmesi toplatılması kararlaştırılmıştır. 25 Kasım 1949 imza İsmet İnönü.
Belge dört. Kürt Fukara Hayır Cemiyeti tarafından 1932 yılında El Cezire’de basıtırılan kitabın yurda sokulmasının yasak edilmesi ve elde edileceklerinin toplattırılması kararlaştırılmıştır. 25 Kasım 1949 imza İsmet İnönü. Altta CHP’li bakanlar.
Belge beş. Ahmedi Hani tarafından yazılan ve İstanbul’da Nemci İstikbal Matbaası’nda basılan kitabın dağıtımının dağıtımının yasak edilmesi ve elde edileceklerinin toplattırılması kararlaştırılmıştır. 13 Nisan 1950 imza reisi cumhur İsmet İnönü.
|