Başörtüsü anaokuluna insin, anaokulları AVM olsun

24 Eylül 2014 Çarşamba, 08:17

Evet dert hak hukuk ise... Ne oldu şu Cemevi meselesi? Ya da bir türlü açılmayan Ruhban Okulu? Demek pekala mümkünken...
Bülent Arınç: Ortaöğretim kılık kıyafet mevzuatında gerekli değişikliği yaptık, başı açık ibaresini kaldırdık. Bu müjdeli haberi kızlarımıza veriyoruz.

Sanki kalabalıklar dolusu aile böyle bir ihtiyacı dile getirmiş, böyle bir müjdenin peşinde harap olmuş gibi…

Olsun, yine de yaptılar. Yapsınlar, iyi de…
**
Başörtüsünün üniversitede serbest olmasını hep savunan bir kişi olarak, ‘peki tamam’ diyeyim.

Reşit sayılmayan (ve olmayan) kızların aile ve çevre baskısıyla başlarını örtmek durumunda kalabileceğini bilsem de tamam diyeyim.

Baskı maskı olmaz diyene, “Yahu 33 yaşında kadınım, ben bile bu muhafazakar erkek zihniyetli toplumda ne giyeceğim konusunda özgür hissetmiyorum, el kadar kız mı hissedecek” demesini bilmeme rağmen tamam…

Tamam da…



Müjdeli haber ihtiyaçlarımız arasında ortaokuldaki genç kızların baş örtüsü konusu listenin en tepelerinde miydi?
Mesela yüz binlerce aç susuz bitap insan sınırlarımızdan girerken, ortada bir mülteci politikamız dahi yokken…

Veya ne bileyim… Yüksekova’da, Hakkari merkezde Kürtler çocuklarını okula göndermemeyi tercih ederken…

Derdimiz verilmemiş bir hakkı teslim etmekse, anadilde eğitim gibi bir ‘ana sütü gibi hak’ bir hak on yıllardır tek ayak üstünde sırada bekletilirken…
Evet dert hak hukuk ise… Ne oldu şu Cemevi meselesi? Ya da bir türlü açılmayan Ruhban Okulu? Demek pekala mümkünken…
**

Neoliberal hırslar sağlık ve eğitim sisteminin üstünden tank gibi geçmekte iken…

Onu da bir kenara bıraktım… Soma’yı, Torunlar İnşaat faciasını yaşamış bir ülke olarak musibetlerden ders çıkarmamanın zirvesine oynuyorken…
İşçi güvenliği ile ilgili hükümetimizin attığı tek bir somut adım ya da plandan haberdar olamazken…

Müjdeli bir ‘ortaokulda başörtüsü serbestisi’ haberi alıyoruz.
Kimse kusura bakmasın, bu bir hakkın teslim edilmesinden öte bir zihniyet dayatmasıdır. Zamansız, bıktırıcı bir gövde gösterisidir.
‘AİHM zorunlu din dersine karşı karar mı verdi, bak ben de ortaokul kartımı oynayayım’ eylemidir. En azından bu haliyle pek tabii böyle düşündürtmektedir.

Hükümetin hayalleri var, biliyorsunuz.

Demokrasi ve özgürlükler alanından ziyade, şantiyeler ve Sünni Müslüman-muhafazakar-ataerkil toplum tasarıları katında.

Kat bu kat olunca hepsini de adım adım gerçekleştiriyor. Hayaldi gerçek oldu dünyası.

Her düz alanı, üstündeki canlılarıyla yok edip şantiyeye dönüştürmek, şantiyeyi de mümkünse bir AVM’ye doğru yükseltmek şeklinde bir dünya.

Sünni Müslüman çocuklar yetişsin, onlar AVM’lere gitsin, harcasın harcasın, arada gökdelenler de yapalım asansörlerinde işçiler ölen…
İşte biz o zaman çok gelişmiş bir ülke oluruz. Vizyon bu.
**
E o zaman… Başörtüsü anaokulda da serbest olsun, hatta anaokulları da AVM olsun.

Yani lazımsa toptan verelim. Böyle perakende yorulmayalım.
NOT 1: 4’üncü sınıftan 12’inci sınıfa kadar zorunlu olan din dersinin kitaplarında Alevilik’ten bahseden sayfa sayısı eser miktarda. 7’inci ve 12’inci sınıfın kitapları dışında da hiç yok.

NOT 2: Rüzgarın iskelesini yıktığı Harbiye Elmadağ’daki inşaat var ya… Tarihi Şan Tiyatrosu’nun ve Surp Agop Hastanesi’nin yerine dikilmekte olan AVM’nin inşaatıydı. İnşaat işçilerinin güvenliği ile ilgili gerekli denetim mekanizması kurulmadığı için örneğin Almanya’da katiyen kabul edilemeyecek bir iskele sistemiyle varlığını sürdürüyordu. Sonuçta çöktü ve etraftaki vatandaşları yaraladı. Dün o inşaatın iskelesini indiren rüzgar, bir gün içi kültüründen ve tarihinden boşaltılmış İstanbulluyu da savurup götürecek. Mesele bu. Ama yok bu arada mutlaka ortaokulda da başörtüsü. Okey. Sizin öncelikleriniz, sizin dünyanız.

Kaynak : EZGİ BAŞARAN/Radikal