Cemaatin acısını gözlerden çıkarmak!!!
Bir çocuk değişti, bir çocuk dünyasını değiştirdi ve bizim dünyamız değişti…
Binlerce, yüz binlerce insan sokaklara özgürlük için, eşitlik için, çocukların ölmemesi için çıktı.
Haykırışlar yükseldi gökyüzüne, annelerin feryadı, babaların haykırışlarına karıştı.
Binler, yüz binler “çocuklar ölmesin” dedi. Acı içleri yaktı, özgürlük nidaları bulutlara ulaştı. “Hırsız var” dediler, “katil var” dediler…
Millet kendisinden çalınan ve ayakkabı kutularına saklanan paraların hesabını kendisi için cesurca ölmeyi göze alan 15 yaşındaki bir çocuğun cenazesinde sordu.
Hükümet “sık sık gözüne gözüne sık” diyen polisi ile makam arabasında babasının etekleri altına sığınan hırsızların nasıl korunduğunu gösterdi.
Milletin yüzde ellisi bir çocuğun ölümü ile sokaklara döküldü.
Hükümet yüzde elliyi evlerine sokmak için parçaladı, yıktı, döktü, vurdu, kör etti, gaz sıktı... Başaramadı…
Millet 16 kilonun tonlarca ağırlığını hırpalanmış, çökmüş omuzlarında taşıdı.
Hükümet 16 kiloya düşen çocuğun hangi diyeti yaptığını soran vicdansızların hükümeti olduğunu söyledi.
Millet televizyonlar, gazeteler yine ve yeniden susunca sosyal medyaya sığındı.
Hükümet diktatöryasını gösterdi twitter ve facebook yavaşlatıldı, bir süre kapatıldı, sansür diz boyu oldu.
Millet artık yeter dedi. Hükümet gözaltına aldı.
“Millet polise bu kadar insanın ölmesi için kim talimat verdi?”diye sordu. Erdoğan “Ben verdim” dedi.
Millet feryadına devletten ortak aradı. Hükümet feryat edenlerin ağzına çaput tıkadı. “Millet bu isyan bana mı?” dedi.
Hükümet diyebilseydi : “Cemaatin yaptıklarının acısını sizden çıkarıyoruz. Kimin kime gücü yeterse. Onlar bizi hükümetten düşürmeye çalışıyorsa biz de sizi hayattan düşürmeye çalışıyoruz. Kör kalın, topal kalın, çolak kalın, cansız kalın… Cemaatin acısını gözlerinizden çıkaralım” diyecekti… Diyemedi.
Bunu demekten bile korktu, sındı, sindi…
Bir kuru ekmekten, 15 yaşında bir çocuktan, kaldırılmak istenen bir cenazeden, halkından korkan hükümet yaşadığı korkuları mermi yaptı, milletine yağdırdı.
Bir kez daha gücünü göstermek için silahsız milletini kullandı hükümet. Güçlüyüm demek için, beni yıkamazsınız demek için, diktatöryamı, sömürümü sürdürmek istiyorum demek için…
Fakat herkes farkında ki, ok yaydan çıktı.
Cemaatin acısının plastik mermilerle çıkarıldığı gözler açıldı. Ne cemaate ne hükümete bu milletin kendinden başka kimseye güveni kalmadı.
“Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy…
….
Ya derdime derman
Ya katlime ferman”
Dizeleri kadar net millet, cemaatin acısını gözlerden çıkaracak kadar şaşkın hükümet…
|