Sedat Yalçın: “İşten çıkarmalara karşıyız!” ÇGD NEDEN DESTEK VERMEDİ?

05 Temmuz 2013 Cuma, 18:32

Dün verdiğim söz üzerine AKP İl Başkanı Sedat Yalçın’ı arayarak sordum:
“Üç gazetecinin, sosyal medyadaki paylaşımları yüzünden işten çıkarılmaları için çalıştıkları kurumlar üzerinde baskı kurdunuz mu? “

Yanıtı da aynen aktarayım:

“Gazetecilerin işten çıkarılmaları için baskı kurduğumuza ilişkin en ufak bir bilgi ya da delil ortaya koysunlar. Her kimin yaptığını iddia ediyorlarsa bunu ispatlasınlar, gereğini yapmaya hazırız.

İşten çıkarma gerekçesi olarak öne sürülen gerekçelerin hiç biri doğru değil.

Bu noktada bize çok büyük bir haksızlık yapılıyor. Haksız bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.

Bu tür kurumlar eleman alırken de, işten çıkarırken de bize sormazlar.

Ekmeğini kazanmak için çalışan gazetecilerin muhalif duruşları ya da fikirleri yüzünden işten çıkarılmalarına kesinlikle karşıyım.

İşten çıkarılan arkadaşlarımız için son derece üzgünüm. Ancak bu durumun bizimle hiçbir ilgisinin olmadığının da bilinmesini isterim.

Dediğim gibi, bu yöndeki iddiaları ortaya atanlar ispat etsin. Derhal gereken soruşturmayı başlatırım.

Şahsen ben bu arkadaşların attıkları tweetlerin içeriğini dahi bilmiyorum. Ne yazdıklarından bile haberim yok. Eğer hakaret ya da küfür içeren ifadeler varsa, insanlar o kurumları arayarak şahsi tepki vermiş olabilirler. Bu bizden bağımsız gelişmiş bir harekettir. İktidar partisine mal edilemez.

Şunu da belirtmek isterim ki, hiçbir meslek grubunun hakaret ya da küfür yoluyla suç işleme ayrıcalığı yok. Bunun haricinde kalan fikir ve yorumlarıysa hiçbir zaman karşı olmadık. Hepsini saygıyla izliyoruz ve sonuç çıkarıyoruz.”



***



Ya işte böyle…

AKP İl Başkanı Sedat Yalçın, gazetecilerin işten çıkarılmaları için kurumlar üzerinde baskı kurduklarını yalanlıyor.

Bununla da kalmayıp ispata davet ediyor.

Ki, gerçekten iyi fikir.

Zira insan harbiden öğrenmek istiyor.

Bu insanlar neden işinden oldu?

Baskı kurulduğu için mi?

Baskıyı kuran kim?
Kim o zalim?

Baskı kurunlar olduğu gibi, baskı falan olmaksızın hazır ortam müsaitken, iktidara şirinlik yapmak için durumdan vazife çıkaranlar da var mıdır?

“Aman efendim siz hiç üzmeyin o tatlı canınızı.

Yazdığınız destanın kadrini kıymetini bilmeyip eleştirenleri çat diye koyuverdik kapının önüne!”

Denilmiş olabilir mi?

Bilemiyor insan.

Bu durumda izlenecek yöntem belli.

Vaziyet nete getirilmeli.

Bu insanların ekmeğiyle kim, neden oynadı?

Ortaya çıkarılmalı.



ÇGD NEDEN DESTEK VERMEDİ?





Buraya kadarı böyleyken böyle…

Gelelim en az bu durum kadar hazin olan bir başka iddiaya…

Olay Gazetesi’ndeki işine son verilen Berhan Soner’in, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde yaptığı ve pek çok sivil toplum örgütünün de destek verdiği basın açıklamasına ÇGD destek vermedi!

Ki, neden?

ÇGD bir meslek örgütü değil mi?

Meslek örgütlerinin en birincil görevi, işte tam da böyle zamanlarda basın emekçilerinin yanında olup, onların hak ve hukukunu sonuna kadar savunmak değil mi?

Her şey ama her şey bir yana…

İnanmak istemediğimiz iddia doğru mudur?

ÇGD Başkanı Yüksel Baysal, Berhan Soner’in basın toplantısından bir süre önce oradaki bir meslektaşımızı arayarak, “Bu açıklamanın altına imzamızı atamıyoruz. Zira dernek yönetimindeki bazı arkadaşlarımızın hassasiyetini de düşünmek durumundayız!” Demiş midir?

Hakikaten bunu aynen böyle demiş midir???

Şimdilik, inanmak istememekle birlikte sadece sormakla yetineyim.

Zira doğruysa…

Yatacak yerimiz kalmamış demektir.

Kaynak : Özlem Buğday Yağmur /Havadis16.com