Dün görüştüğüm Sena Kaleli,'Kamil Koç' firması ve kendisinin hedef alınarak yapılan haberlerden dolayı oldukça üzgün ve bu akıl almaz pravakasyon karşısında bir o kadar öfkeliydi.
CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Yeni Akit'in Kamil Koç hakkında ortaya attığı \'Kamil Koç’ta namaz yasağı\' adlı karalama haberi hakkında açıklama yaptı.
Yeni Akit Gazetesi Haberi İle İlgili Kamuoyuna Duyuru
Bugüne kadar, bu ülkenin aydınlarını, entelektüellerini, fikir insanlarını, kendilerinden farklı düşünen herkesi; Hasan Cemal ve Cengiz Çandar gibi gazetecileri siyasi açıdan hedef gösteren ve bilinçli bir şekilde yıpratmak için kasıtlı yayınlar yapan Yeni Akit’ in, şahsım ve Kamil Koç şirketi hakkındaki “Kamil Koç’ta namaz yasağı” başlıklı asılsız ve haksız haberi sebebiyle bu yazılı duyuruyu kaleme almak zorunluluğum doğmuştur.
Söz konusu gazetenin, 27.08.2012 tarihinde paylaştığı asılsız, yanlı ve siyasi bir içerik üretme çabası içinde olduğu “CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli’ nin sahibi olduğu” şeklindeki ibareden anlaşılmaktadır. Söz konusu haber ile ilgili doğruları, muhatabın provokasyonlarını ciddiye aldığım izlenimi riskine karşın, kamuoyu ile paylaşmak isterim;
- Sena Kaleli ismi, partim ve 2008 yılından bugüne aktif hiçbir görevimin bulunmadığı Kamil Koç firması kullanılmak suretiyle, insan aklına ve vicdanına sığmayan iddialar ile ayrımcı olarak gösterilmeye çalışılmış “dindar” olanlar ile “dine saygısı olmayanlar” gibi aslında var olmayan farklı bir sınıflandırmaya tabi tutulmak istenmiştir. Sözde ulemalar, basın ilke ve kurallarını da hiçe sayarak araştırma yapmadan ve ilgilisine sormadan bu haksız haberi yayınlamaktan çekinmemiştir.
- Bir siyasi tasallutun esiri bu kişiler; benim basına yansıyan görüşlerimden, siyasal çalışma yürüttüğüm seçim bölgesindeki faaliyetlerimden habersiz, kendince laf oyunları ile beni olmadığım biri, Kamil Koç firmasını da ayrımcıymış gibi algılatabileceğini zannetmektedirler.
- Kamil Koç firması, kurulduğu 1926 yılından bu yana, ulaşım hizmeti verdiği milyonlarca kişinin bilet alma aşamasından, varmak istedikleri yere ulaştırma süreçlerine kadar yolcuları arasında kesinlikle din, dil, milliyet, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmamıştır.
- İddia edilenler benim ve Kamil Koç firmasının değerlerine olduğu kadar Kamil Koç’ un içinde olduğu “yolcu taşımacılığı sektörünün” ruhuna aykırıdır.
- Kamil Koç, rekabetin oluşturduğu piyasa kurallarının dışında kendine has yeni kurallar üretme lüksüne sahip değildir. Kamil Koç firması da; seyahat, mola, aktarma, vb. uygulamaları sektöründeki emsalleriyle birebir benzerlikte uygular. Gerek Kamil Koç firmasının terminal taahhütleri, gerekse sektörün çalışma şekillerini düzenleyen yasa ve yönetmelikler seyahatlerin nasıl yapılacağını belirlemektedir.
- Yolcuların, seyahat planlarının herhangi bir gecikme ve aksamaya uğramaması için olduğu kadar yolcu güvenliği için de, sektörde yıllardan beri uygulanan -ilan edilmiş tarifelere ve mola yerlerine- uygunluk, ulaştırma sektörünün bilinen bir süreç yönetimi olmuştur.
- Ulaşım sektöründe, araçların belirli şart ve kuralların dışında duraklaması, Kamil Koç firması için olduğu gibi sektördeki tüm diğer firmalar içinde disiplinsizlik olarak kabul edilir ve söz konusu aykırılıklar cezai yaptırımlara tabidir.
- Seyahat esnasında toplu taşıma araçlarında yapılabilecekler ve yapılamayacaklar, hukuki, örfi ve ananevi açıdan yıllardan beridir değişmeden uygulanmakta olup söz konusu genel uygulamalar Kamil Koç şirketi tarafından belirlenmemiştir.
- Yasalar ve sektörel taahhütler dışında, açıklanmış tarifeler ve ilan edilen mola yerlerine paralel olarak, tüm yolcuların dinlenmesi ve ihtiyaçlarını gidermesi için belirlenmiş sürelerde, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen yolcularımız için her mola yerinde ilgili alanlar yaratılmıştır.
- Seyahat etmek için otobüsle yolculuk gibi toplu yapılan ve önceden ilan edilen varış saatlerinin bulunduğu bir tercihte, her insaflı insanın, bir firmanın “namaz yasağı” koyduğuna inanması aklın ve mantığın kabul edebileceği bir yorum değildir.
- Bunun gibi tamamen kişisel önyargıların ve iddiaların otobüs firmaları için rahatlıkla yapılabiliyor olması, benzer bir sektör olmasına rağmen havayolu yolcu taşımacılığının kendi kurallarının bu kadar rahatlıkla sorgulanmaması, Kamil Koç firması da dâhil olmak üzere, sektörümüzün işleyişinin daha iyi anlatılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
- Elbette ki herkesin istediği zaman, istediği yerde dini vecibelerini yerine getirmek istemesi doğal hakkı olduğu gibi insanidir. Ancak, toplu taşıma gibi hizmetin belli zaman kısıtları, belli kuralları ve en önemlisi genele hitap eden yapısı gereği bu esnekliği, hizmeti satın alan yolcularımızın kalkış ve varış saatleri, mola süreleri gibi bir nevi “sözleşme” ile ilişkilendirilen bir sektörden beklemenin maksatlı olmanın dışında bir anlamı olamaz.
- Ayrıca, kendilerince haberin anlamında bir dayanak üretmek veya bir siyasi düşünceyi yermek için hissedar sıfatı ile bir pay sahibi olduğum ve aktif bir görevim olmayan Kamil Koç firması ile ilgili aslı astarı olmayan beyanları koşulsuz doğru kabul etmek; haberi yapanların hem sektörümüzü, hem de Türkiye’ de otobüsle yolcu taşımacılığının öncülerinden olan Kamil Koç firmasını tanımadıklarını göstermektedir. Ancak hayatı boyunca bir kez otobüs yolculuğu yapmış olan bir kişinin dahi bilebileceği ve bunca haksız bir yakıştırmayı yapmayacağı da ortadayken söz konusu haberi yapan ve yayınlayanların niyetleri bakımından da düşündürücüdür.
- Sektöründe ilklerin öncüsü olan ve süreçlerinin kurumsallaşması yönünde büyük adımlar atmış Kamil Koç firması, sektöründeki kalite kurallarının oluşmasına katkı koymanın yanı sıra, profesyonel kadrosu ile kararların tek elden alınmasına müsaade etmeyen bir yapıya sahiptir.
- Haberi yapanların, mensubu bulunduğum siyasi düşünce ile ilgili kendi ön yargılarını, düşüncelerini yansıtmış olmaları, benim Türkiye’nin en önemli markalarından bir markasının işleyişini yönlendiriyor algısını yaratıyor olması, kendilerini bağlayan tespitten öte bir şey değildir.
- Ne Kamil Koç’un kurumsallaşması süreçlerini başlatan, yolcuları arasında ayrım yapmadan hizmet kalitesini yükseltmek için siyasi yaşama atılmadan önce çok önemli çalışmalar yapan benim, ne de Kamil Koç firmasının bu tip yakıştırmaları ve maksatlı hedef göstermeleri tahammülle karşılama gibi bir niyeti yoktur.
Tüm Türkiye’ de başta mütedeyyin vatandaşlarımız olmak üzere, beni çok iyi tanıyanların, otogar gibi kozmopolit bir yapıdan gelen ve herkesin “Sena Abla” sı olmayı başarmış bir kadının, dini bir araç olarak kullanıp, kendilerince yıldırma politikaları güden yüreği karanlık sahte kalemlere pabuç bırakmayacağını bilir.
Bu tip yayınların devamı halinde, her türlü hukuki tasarrufum saklı kalmak kaydıyla, bu konu ile ilgili gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak isterim.
Saygılarımla,
Sena Kaleli
CHP Bursa Milletvekili
|