Esad'da var, Kılıçdaroğlu'nda yok

21 Ağustos 2012 Salı, 08:57

Dün bir gazetenin manşetinde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, \'Dindarlar için alternatifiz\' sözleri yer alıyordu.
Cami ile tek ilgisi, medyanın ilgi gösterdiği cenaze namazları olan, bunun dışında dindarlarla teması olmayan bir siyasi lider dindarları anlayabilir mi?

Onlara ulaşabilir mi? Dindarlarla duygudaşlık sağlayabilir mi?

Sanmıyorum...

Bakın basit bir örnek vereyim...

Bayram namazını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül nerede kıldı?

Sultanahmet Camii'nde...

Bayram namazını Başbakan Erdoğan nerede kıldı?

Süleymaniye'de...

Bayram namazını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli nerede kılmak için büyük bir arzu taşıyordu?

Bir Türkmen şehri olan Kerkük'te bulunan Nur El Kebir Camii'nde...

Orada kılamayınca nerede kıldı?

Ankara Gazi Merkez Camii'nde...

Çıkışta yaptığı açıklamada ne dedi?

\'İnşallah ileriki yıllarda bir bayram namazını yine aynı düşünceyi gerçekleştirmek amacıyla Kerkük'de eda etmeyi düşünüyorum.\'

Sayın Bahçeli'nin bir gün bu arzusunu gerçekleştireceğine inanıyorum.

Biz yine sormaya devam edelim...

Bayram namazını Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ nerede kıldı?

Batı Trakya'da İskeçe'ye bağlı Şahin köyünde yer alan Karacaahmet Camii'nde...

Bayram namazını İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin nerede kıldı?

Hakkari ilimizdeki Hacı Abdurrahman Camii'nde...

Bayram namazını Deniz Baykal nerede kıldı?

Antalya Kaleiçi'ndeki Tekeli Mehmet Paşa Camii'nde...

Bu soruları uzatabiliriz ama, yer darlığı nedeniyle şimdilik kısa keselim.

Ama şunu da sormazsak eksik kalır?

Bayram namazı kılmak için camilere toplanan insanları bile uçaklarla bombalatan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bayram namazını nerede kıldı?

Başkent Şam'ın Muhacirin bölgesindeki Hamd Camisi'nde...

Bayram namazını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu nerede kıldı?

????

Cevap?

Haydi buyurun cevap verin?

Ben bilmiyorum, siz bilmiyorsunuz, sordum Bilge Zat Google bilmiyor, CHP'nin resmi web sayfasında bilgi yer almıyor, bari bu soruya dindarlar için alternatif olduğunu söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bizzat cevap versin...

Sahi Sayın Kılıçdaroğlu, bayram namazı saatinde siz neredeydiniz?

Cevabını aradığımız sorunun Sayın Kılıçdaroğlu'nun bayram namazını nerede kıldığı olduğunu düşünürseniz, yanılırsınız...

Cevabını aradığımız asıl soru şu;

Bırakın beş vakit namaz kılanları, bırakın cumadan cumaya haftada bir defa namaz kılanları, yılda sadece iki defa bayram namazında saf tutan cemaatle bile olsun omuz omuza gelemeyen, onlarla iletişim anlamında bir temas kuramayan Sayın Kılıçdaroğlu, acaba hangi dinin dindarlarının oyuna talip de, onlar için alternatif olduğunu düşünüyor?

Dindarların oylarına talip olduğu iddiasındaki Türkiye'nin ikinci büyük partisinin lideri bu ülkenin dini hayatına ve bu konudaki sosyal gerçekliğine bu kadar yabancı ise, iktidarı rüyasında görmesi bile, eskilerin anlamsız rüyalar için kullandığı rüya'yı kazibe, yani 'yalan rüya' olur.

Uzun yıllardır tüm medyada, bayramdan bir gün önce 'liderler bayramda nerede olacak?' şeklinde haberler yayınlanır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğu günden beri, aradan geçen 4 yıla yakın zamandır bir gazeteci olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nun bayram programını yakından izliyorum.

Bayramın birinci günlerinde gerek yurt içinde gerekse de yurtdışında bir program düzenlemek suretiyle, bayram namazı saatlerinde nerede olduğunu gözden uzak tutmaya çalışıyor.

Bizim önerimiz bir liderin bayram namazına gitmesi ya da oy avcılığı amaçlı oralarda görünmesi falan değildir... Seçmenlerle duygudaşlık kurabilmesi için onlardan bir fert gibi içinde olması gerektiğini anlatmaya çalışmaktır.

Dindar kesimin sosyal hayatının kılcallarında dolaşamayan bir lider, dindarın ruhi hayatının ipuçlarını yakalayabilir mi?

Buna pek ihtimal vermediğimden, \'CHP'nin dindarlar için alternatif\' olduğu saptamasını da gerçekçi bulmuyorum.

Bu konudaki duygudaşlığın, Sayın Kılıçdaroğlu'nun sıklıkla dile getirdiği; \'Bence Hz Muhammed en büyük devrimcidir\' türü, sanki Kübalı gerilla 'Che Guevara'dan söz eder gibi sarf edilen sözlerle sağlanacağına da inanmıyorum. Dindar kesimin bu tür bir jargonla Hz. Peygamber'în tanımlanmasından hoşnut olayacağını düşünmek bile onları hiç tanıyamamak olur.

Şimdi bir itirafta bulunayım...

CHP'nin İlahiyat kökenli milletvekili İhsan Özkes'in Bakırköy Kaşıbeyaz Restaurant'ta düzenlediği ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da davetli olduğu medyada 'devrim gibi iftar' olarak yansıtılan iftar programına ben de davetliydim.

İhsan Özkes aradığında nazikçe başka bir mazeret öne sürdüm. Muhafazakar kesimlere açılma çabasını samimi bulmadığımdan, açıkçası bu tür bir davetin konu mankeni de olmak istemedim. Bayramımda yanımda olmayacağını bildiğim birinin iftarında meze olmak içime sinmedi.

Dilerim yakınında bulunan birileri Sayın Kılıçdaroğlu'na muhafazakar kesimle iletişim kurmanın dilini de öğretir de, Sayın Kılıçdaroğlu Peygamber Efendimiz'in adını andığında, içimizde salavat-ı şerife getirecek bir arzu da tetiklenmiş olur.

Yoksa şu hali ile, 'Che Guevara'dan mı bahsediyor, Hz. Peygamber'den mi, ayırmak hakikaten güç oluyor.

Samimiyet lütfen...

Kaynak : Osman Özsoy/Yeni Şafak