Bekir Coşkun: Biz kalemimizi ihalede, ödenekte, tahsilatta kullanmadık

11 Mayıs 2012 Cuma, 10:27

Başbakan Erdoğan’ın hedef gösterdiği yazarımız Bekir Coşkun: Yazımın faydası oldu. Başbakan Atatürkçü oldu, TSK’yi savundu

Kalemim kirlenmez
Benim, bizlerin demokrasi dışında hiçbir arayışımız olamaz. Üniversitelerin ve bu üniversitelerdeki gençlerin de demokrasi dışındaki gelişmelere karşı duracaklarından eminim. Bakınız bugün Türkiye’deki demokrasiyi en çok savunanlar hapiste. Türkiye’deki yönetime el koyanlar iyi niyetli değil.

Bekir Coşkun, kendisi hakkında Türk Silahlı Kuvvetli (TSK) mensuplarına “dava açın” çağrısında bulunan ve “Kaleminden pislik akan yazar” tanımlamasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine, “Tehditler olabilir, baskılar olabilir ancak benim kalemim Başbakan’ın dediği gibi kirlenmeyecektir. Biz kalemimizi ihalede, ödenekte, tahsilatta kullanmadık. Bizim kalemimiz sadece yazı yazmaya yarar” diyerek yanıt verdi. Coşkun, kendisine yöneltilen tehditlere boyun eğmeyeceğini de söyledi.

Başkent Üniversitesi’ndeki öğrencilerle “Başımıza Demokrasi Düştü” başlığı altında bir söyleşiye katılan Coşkun, Türkiye’de demokrasi için yılmadan mücadele vereceklerini, vermeleri gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bizler, demokrasi dışına çıkmadan, cam çerçeve indirmeden, demokratik haklarımızı kullanacağız. Bakınız, bugün toplumda büyük bir tepki başladı. Bunun ilk örneği 1 Mayıs’ta alanlarda gerçekleştirildi. Ben Ankara’da, Antalya’da, İzmir’de, İstanbul’da görüyorum. İnsanlarda bıçak kemiğe dayandı. Göreceksiniz, önümüzdeki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Cumhuriyet tarihinin en katılımlı bayramı olacak.”

Coşkun “Benim bu yazımın iki yönde faydası görüldü. Birincisi, Başbakan Atatürkçü oldu. İkincisi de Başbakan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sahip çıktı. Bugün bu yazı hakkında Başbakan tüm TSK mensuplarına dava açmaları gerektiğini söyledi. Dava açılabileceği dile getiriliyor. Ben bu yazının hesabını vermeye hazırım.”

Ayrıca Coşkun, halen Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın Ergenekon davası nedeniyle tutuklu bulunduğunu da anımsatarak “Bugün, Haberal’ın Ankara’nın bozkırının ortasında kurduğu üniversitenin salonunda konuşuyorum. Bırakın Haberal’ın açtığı bu hastaneleri, organ nakil ünitelerini... Üniversitenin şu görüntüsü bile onun yaptığı işlerin ne denli önemli olduğu anlatıyor. Dünyanın başka bir yerinde olsa Haberal’ın heykeleni dikerler, baştacı ederlerdi. Ancak bizim ülkemizde Haberal şu anda cezaevinde. Bu örnek dahi Türkiye’nin ne halde olduğunu anlatmaya yeter” dedi.

Kaynak : Bekir Coşkun /Cumhuriyet