|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
HABER |
|
Katliama dakika dakika tanık olanolan dönemin Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Berktay'ın iddiasını yalanladı
03 Mayıs 2012 Perşembe, 07:53
|
|
Katliama dakika dakika tanık olan dönemin Belediye Başkanı İsvan, Berktay'ın iddiasını yalanladı: \'O gün başka bir güç daha devredeydi.\'
Prof. Halil Berktay, iki gün önce Habertürk’te Belkıs Kılıçkaya’nın programına katılmıştı. Özetle “1 Mayıs 1977 katliamı, solcu grupların arasındaki yoğun husumetten mütevellit yaşandı” deyince stüdyodaki Ömer Laçiner’in şaşkınlığı görülmeye değerdi. “Halil’in sözlerini çok tuhaf buldum” diyebildi ancak. Ama tartışma o dakika ve o stüdyoyla sınırlı kalmadı tabii... Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’a sordum, sizce ne oldu? Sular İdaresi’nin tepesinde beliren tüfekli kişiler kimdi?
Siz İstanbul Belediye Başkanıydınız. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de ne oldu? Halil Berktay katliamın solcu fraksiyonlar arasındaki husumetten çıktığını söylüyor…Berktay’ın konuştuğu programı izledim, çok çok şaşkınım. Çünkü aşikâr bir provokasyon vardı. Güvenlik güçlerinin kesin ve açık ortaklığı vardı.
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
O günleri size anlatacağım. Evet, solcu fraksiyonlar arasında düşmanlık vardı. Yani buldukları yerde birbirlerini öldürüyorlardı. Böyle bir ortamda devlet 1 Mayıs kutlaması için DİSK’e yetki verdi ve Taksim’i tahsis etti. Resmi yazıyla belediyeye bildirdi. O resmi yazıda şu da geçiyordu: Olaylar çıkabilir, hazırlıklı olunuz!
Ne gibi hazırlıklar yaptınız?
Elimde telsizimle Taksim’e gittim. Bu arada 7-8 telsizli zabıta otomobilini yazıyla görevlendirmiştim. DİSK’in isteği üzerine. DİSK, yürüme kollarının zamanlamasını ayarlamak için bizim bu telsizli araçlarımızdan yararlanacaktı. Her araç yanına bir DİSK’li görevli alarak sabahleyin işe başladı. Plana göre çeşitli yerlerde kümelenmeler olacaktı ve o kümeler belli bir sırayla Taksim’e girecekti.
Sonra ne oldu?
Beni ve eşimi şeref tribününe aldılar. Bir yandan telsizle belediyenin hizmetlerini takip ediyorum. DİSK görevlilerinin içinde bulunduğu belediye zabıta arabası Yeni Camii’nin önünde bir kümelenme olduğunu fark etti. Şunu da belirteyim: DİSK yetkili olarak bazı fraksiyonların meydana girmesini yasaklamıştı.
Yasaklı fraksiyon Maoculardı değil mi?
Evet grupların tam olarak isimlerini bilemiyorum ama genel olarak Maoculardı. Meydana girişleri yasaklandığı için DİSK’e ‘Moskova uşağı’, ‘Satılmış’ filan diyorlardı.
Yeni Camii önündeki küme neydi?
O kümelenen gençlerin elinde dürülmüş bir pankart varmış, pankart açılmadığı için kim olduğunu anlayamadılar. Zabıta araçlarındaki DİSK’liler birbirleriyle telsizden konuşuyor, ben de dinliyorum. Hiçbiri bu kümeyi tanıyamadığı için sonuçta “Bunlar bizden değil” dediler. Ve bir süre sonra Yeni Camii önündeki o kalabalık eridi, yok oldu. Sonra Valide Camii’nin önünde yeniden kümelendiler.
Aynı grup mu?
Yine bilinmeyen bir grubun kümelenmesi. Yine DİSK yetkilileri aralarında telsizle konuşup anlamaya çalışıyor. Sonunda Valide Cami önündeki küme pankartlarını açtı ve anlaşıldı ki DİSK’in meydana sokmayacağız dediği gruplardan biri. Ellerinde afiş ve pankartlarıyla Bozdoğan Kemeri’ne doğru yürüdüler. DİSK, Uzel fabrikası işçilerini –ki sayılarının 2 bin kişi olduğunu sonradan öğrendim- engelleme yapmaları için tıkaç olarak yolladı. Diğer grup, yani Maocu fraksiyon bunun üstüne sol tarafa Fatih istikametine saptı. Resmen fraksiyonlar arası dama oynanıyordu.
DİSK’in görevlileri ne yaptı?
Tabii onları meydana sokmamaya çalıştı ve bu iki grup arasında silahlar atıldı. Onun başlamasıyla birlikte Sular İdaresi’nin üstünden-Pamuk Eczanesi-Intercontinental Oteli olmak üzere bir yarım daireden ateş açılmaya başlandı. Bizlere, yani kürsüye ve şeref tribününe doğru.
Ne kadar sürdü?
3-4 dakika. Ama binlerce kurşun atıldı. İnsanlar panikle kaçışmaya başladı. Ve korkup kaçan insanların üzerine polis panzerleri sürüldü. İnanılmazdı. Kabul edilemezdi. Adam kucağına çocuğunu almış, diğer elinde karısı… Kaçıyor. Polis, panzeri onların üstüne sürüyor. Bu arada ses bombası atıyor. Taksim Meydanı’nda dönüyor, bir daha geliyor, durmuyor panzer. Böyle bir manzarayı unutamam.
Sizin polisle karşı karşıya geldiğiniz an ne zamandı?Yerlerde yaralılar ölüler, perişan bir manzara. DİSK’liler gelip bizim etrafımızda koruma çemberi oluşturdu ki, tribünden inebildik. Kültür Sarayı’nın önünde iki sıra şeklinde dizilmiş toplum polisi vardı. Ben onlara doğru yöneldim. Tam bu sırada, biraz da güneşin batması nedeniyle Sular İdaresi’nin tepesinde insanlar belirdi. Siluetler diyeyim.
Biraz tarif eder misiniz?
Ellerinde tüfek olan 5-6 insan. Pantolonlarını potinlerinin içine sokmuş gibiydiler. Onlar görününce meydandaki insanlar feryat etmeye başladı; burada silahlı adamlar var diye. Ben de toplum polisinin başındaki polise gittim ve Sular İdaresi’nin tepesini gösterdim: “Kim bunlar? Sizin bildiğiniz insanlar mı, yoksa teröristler mi? Kim bu silahlılar?” Tam ben bunları müdürle konuşurken aralarından bir homurtu yükseldi. Benden bahsederek “Ne arıyor bu herif burada” dendiğini kulaklarımla duydum. Sonra polislerden biri sağ omzuma copla vurdu. Tabii bunu kürsünün etrafındaki çok kişi gördü ve bağrışmaya başladılar: “İsvan’ı dövüyorlar!”
Sular İdaresi’nin tepesindeki adamlar kimdi sizce?Solcu fraksiyonlardan biri değildi. Çünkü tüfeklilerdi. Solcular tabanca taşırdı. Ayrıca bu adamlar olay bittikten sonra görünür oldular. Tepede belirdikleri anda ateş edilmiyordu. Solcular olsa o işi yaptıktan sonra orada beklemezdi ve solcular tüfekli değildi.
Siz daha sonra savcılığa ifade verdiniz...
İki kere ifade verdim. Mahkemeye bir tek patlamış silah getirmediler. Intercontinental’in ön odalarındaki polislerin elinde kamera kayıtları vardı. Bir tane video ya da fotoğraf gelmedi mahkemeye. O dönemde emniyet müdürü olan kişinin ifadesi bile alınmadı, inanabiliyor musunuz?
POLİS OLAYLARI SEYRETTİ
Solcular birbirini yesin demek de feci ama birebir katliamda parmağı olmak başka bir şey… Hangisi?
Polis mi bilmem ama birileri o katliama iştirak etti. Hazırlıklıydılar, işaret bekliyorlardı. İstenmeyen fraksiyonun Taksim’e girmesi fırsat bilindi. Bana göre planlanmış olan katliam daha erken saatlerdeydi fakat benim kurduğum telsiz sistemi grubun Taksim’e girmesini gün boyunca engelleyince hesap değişti. Bütün planı bozuyormuşum meğer ben! O nedenle Berktay’ı dinlerken kulaklarıma inanamadım. Solcu fraksiyonlar silahlaştılar, evet. Ama iş ondan ibaret değildi ki. Bir güç daha işin içindeydi.
|
|
Kaynak : EZGİ BAŞARAN-Radikal |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
|
|
|
|
|
|
|
|