İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

Sevgili Hrant, bugün yine 24 Nisan, soykırım acını paylaşıyorum kardeşim

Sevgili Hrant, bugün yine 24 Nisan, soykırım acını paylaşıyorum kardeşim

24 Nisan 2012 Salı, 08:12

İnsanlık, acıları paylaşmaktır!
Hrant’ın sözleri kulağımda: “Birbirimizi dinlediğimiz, acılarımızı paylaştığımız, başka acıların yaşanmaması için çabaladığımız, farklılığımızla bir kalabildiğimiz bir hayat...”



Boston, 17 Kasım 2009. Harvard Üniversitesi’nin mekânlarından biri, Tsai Oditoryumu.
Konusu, Türk-Ermeni yakınlaşması olan konuşmam bittikten sonra yanıma geliyor, hikayesini anlatıyor.
Yıl 1969, İstanbul.
16 yaşında bir Ermeni kızı.
Avusturya Lisesi’nde okuyor. Ve bir gün tarih dersi sınavına girmeyi reddediyor.
Öğretmenine diyor ki:
“Bu tarih kitabında, Emin Oktay’ın kitabında bizler yokuz, Ermeniler yok. Bizler hayalet miyiz yoksa?.. Bizi yok sayan bir dersten sınava girmeyi reddediyorum.”
10 üzerinden 2 alıyor.
Yok saymak, neden?
Yok sayınca, yok olmuyor ki.
Harvard Üniversitesi’nden değerli Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Cemal Kafadar bakın ne diyor:
“Anadolu’nun birçok şehrinde etnografya müzeleri var, Ermeni’nin E’si geçmez. Bu jenosit meselesinin ötesinde, başka türlü bir silmek.
Neyi tanımıyoruz dediğinizde, sadece ölümleri, acıları değil, bir kültürü, zaman zaman gururla zikrettiğimiz bir arada yaşama tecrübesini...
Kardeşçe bir arada yaşamak romantik bir diskurdan fazlası değil bu durumda. Çok kültürlülükten bahsediyoruz ama tanımak öyle olmaz.
Tanımak demek, ders kitaplarına, müzelere, kendi dilimize koymak demektir.
Hiç birini yapmıyoruz. ” (*)
Bizde tarih böyle yazıldı.
Daha doğrusu, bir tarih icat ettik kendimize. O tarihin içine Ermenileri koymadık, Kürtleri koymadık. Hep o Hakkari’li Kürt aydının sözünü hatırlarım:
“Bu topraklarda Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler öldürüldüklerini anlatmaya çalışıp durdular.”
Ama devlet bunu reddetti.
İttihat Terakki’den itibaren devlete damgasını vuran milliyetçi zihniyet, Anadolu’nun Müslümanlarını zorla Türkleştirdi, Müslüman olmayanları da, en başta Ermeniler olmak üzere, yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan, köklerinden kopardı, kıyıma uğrattı, izlerini sildi.
Resmi tarih böyle yazıldı.
Öylesine bir tarih icat ettik ki, Atatürk’ü bile sansürledik.
Atatürk, 24 Nisan 1920’deki ilk Meclis konuşmasında sözü 1915’e getirir ve Osmanlı Ermenilerine yapılanlar için der ki:
“Utanç verici işler, alçaklık!”
Atatürk’ün bu sözleri daha sonra Meclis zabıtlarından çıkarılır.
1923’ün Ocak ayı başları.
Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmıştır. Mustafa Kemal İzmit’te bir grup gazeteciyle buluştuğunda sorulur kendisine:
“Kürt meselesini nasıl çözmek istiyorsunuz?”
Atatürk, ‘muhtariyet’ten, yani Kürtlerin yaşadığı vilayetlerin ‘özerkliği’nden söz ederek yanıtlar bu soruyu...
Bu da sansüre uğrar.
1960’lı yıllarda Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri toplanırken, 1923’ün gazetelerinde yer almış olan, Atatürk’ün Kürt sorunuyla ilgili bu sözleri kitaba alınmaz.
Devlet, bizde tarihi böyle yazdı.
Yazdığı tarihin etrafını da kırmızı çizgiler ile donattı, dışına çıkılmasını da yasakladı.
Bizim o kadar çok yasaklarımız, tabumuz vardır ki, bu nedenle alternatif tarih yazımı, özellikle 1915 konusunda, kelleyi koltuğa almak gibi bir şeydir.
Risklidir.
Çünkü Türkiye’de tarihle uğraşmak, bugünle uğraşmaktır, ‘dün’le değil, ‘bugün’le boğuşmaktır. Bir yanıyla ‘siyasal mücadele’dir, onun için de bazı konularda tekin değildir tarihle uğraşmak.
Tarihe tabuların ötesinde dokunmaya başladığın vakit, işin gerçeğini yazmaya başladığın vakit, bugünün sorunları ve bu sorunların nedenleriyle karşı karşıya kalırsın.
Hrant Dink bu gerçeği çok iyi bilirdi. Belki de o ‘kırmızı çizgiler’in dışına çıkıp bu toprakların, Anadolu’nun ‘gerçek tarih’ine dokunmaya başladığı için 1915’in devamı olan 19 Ocak 2007’yi yaşadık.
Hrant’ın sözleri kulağımdadır:
“Birbirimizi dinlediğimiz, acılarımızı paylaştığımız, başka acıların yaşanmaması için çabaladığımız, ötekileştirmeden farklı olabildiğimiz, farklılığımızla bir kalabildiğimiz bir hayat.”
Farklılıklarımızla yaşadığımız bir hayat, birbirimizi dinleyerek ve acılarımızı paylaşarak yaşadığımız bir hayat...
Bunların özlemi hâlâ çekiliyor.
Ama gün gelecek, kinle nefretle barışın, güzel bir geleceğin kurulamayacağını hep birlikte anlayacağız.
İnsanlık da bunu gerektiriyor.
Sevgili Hrant,
Bugün 24 Nisan, soykırım acını paylaşıyorum.
Rahat uyu kardeşim.

Kaynak : Hasan Cemal /Milliyet

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız