|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Başbakanın “çetesi” olur mu?..
19 Şubat 2012 Pazar, 08:50
FİKRİ SAĞLAR /BİR GÜN
|
|
Özel Yetkili Savcının MİT elemanları, eski ve yeni Müsteşarlarını ifade vermeye çağırması “Pandora’nın kutusunun kapağını” açtı.
***
İddialar vahim!..
Herkes, soruşturma,çağrı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın savcılığa gelip gelemeyeceğinle ilgili..
Kimse sızan bilgileri tartışmıyor…
Herkes, çıkan yasa üzerinde yorum yapıyor…
Kimse, MİT yasasının 26.maddesine göre zaten var olan Başbakanın yetkisinin giderek kesin bir şekilde “sorumluluğa” dönüştüğünden bahsetmiyor…
Herkes,\'cemaat/hükümet\' çatışmasından bahsediyor..
Kimse, Uludere’de de ölen 34 yurttaşımızın bombalanmasında MİT’in dahli var mı düşünmüyor?!..
Kimse,Fidan’ı kurtarmak için Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bu telaşının nedenlerini sorgulamıyor!..
***
MİT yasasının değiştirilmesi Cumhurbaşkanlığının imzasına kaldı!..
Muhtemelen sizler bu satırları okurken Gül, yasayı imzalamış olacaktır!..
Yani Hükümetin “adamı,” MİT Müsteşarı Hakan Fidan savcılığın önemli bulduğu KCK/MİT soruşturmasının dışında kalacak!..
Peki Savcı Sarıkaya’nın hazırladığı ve vahim iddiaları içeren bu dosya ne olacak?..
Kapatılacak mı?..
Soruşturma sürdürülecek mi?..
Yoksa,zamana bırakılıp, unutulması mı sağlanacak?..
***
Dosyadaki iddialar çok vahim!..
Hatta Vahim ötesi…
Sızan bilgilere bakınca; MİT ile KCK arasındaki ilişki açıkça bir “skandal!”..
Akan kanın nedenleri, faillerin niteliği, Türkiye’nin içindeki karanlık tablonun uygulayıcıları bu dosyada açıkça görülüyor...
Siyasi iktidarın talimatlarıyla yapılan görüşmelerin çerçevesi ülkenin geleceğini belirliyor!…
***
Kürdistan’ın kurulmasından, PKK’nın yeni bölgenin “polisi” olmasına varıncaya kadar bir dizi hayati konu, görüşülüp karara bağlanmış!..
Sadece kararla da kalmamış, önce Abdullah Öcalan’dan onay alınmış,sonra Başbakan’ın önüne sunulmuş!..
Yapılan protokol siyasiler tarafından biliniyor!..
Hükümet adına verilmiş sözler var!..
BDP’liler bunu defalarca gündeme getirdi.
****
2010 yılında yapılan Anayasa Referandumu sırasında “yol haritaları” taraflara karışıklı olarak verilmiş…
Zamanın Eşbaşkanı Ahmet Türk, barışın sağlanması için öngördükleri kendi “yol haritalarını” Başbakana sunduklarını açıklamıştı..
O zaman Erdoğan bu iddiaları yalanlamıştı.
Önce inkâr yoluna gitmiş, daha sonra “bu görüşmeleri kendilerinin değil, devletin” yaptığını söylemişti…\'
Sanki hükümet görüşmezse sorumluluk kendilerinde olmaz gibi bir “naif” anlayışı sergilemişti...
***
Oysa o gün bu görüşmeleri kabul etseydi.
Kanın durması için yapılan çalışmalara daha da destek bulurdu.
Kürt sorunun çözümü görüşülerek sağlanır..
Saklanarak, gizli ve birbirini kandırarak değil..
Hele hele yapılan görüşmeleri inkar ederek ve sunulan önerileri gizleyerek hiç değil!
Dürüstlük güveni, kararlılık cesareti getirir!..
Samimiyet ise, çözümü sağlayacaktır...
Oysa İktidar bunların hiçbirini başaramadı!...
Kararlı ve cesur olamadı.
Şimdi adamlarını kurtarmaya çalışıyor…
Kendi içindeki çatışmalar olmasa gerçekleri anlayamayacağız!..
***
Şimdi Başbakan Kürt sorunun çözmek için yeni düşünceler ortaya koymak yerine, geçmişi kurtarmak adına yeni yasayla var olan yetkiyi daha da “kanırtıyor!..”
“Sorumluluğun kendinde\' olduğunu düşünmeden “bizim arkadaşı” kurtarma yolunu deniyor…
***
Zaten yargılamanın önünde engel olarak durma hakkı var…
Üstelik bu engel nedeniyle “yeni bir dokunulmazlık yarattığını da biliyor!.”
Dokunulmazlık sağlanan kişinin Başbakanın emrinden çıkmaması kadar doğal bir durum olamaz!…
Üstelik sığındığı limana ihanet etmeyeceği ve mutlak biat edeceği de bilinen bir gerçek!.
Hal böyle olunca yasanın getirdiği yetki, Başbakanı mı yoksa görevlendirilen kişiyi mi koruyor? orası tartışmalı!..
***
Üstelik çıkarılan yasa, Başbakan'a önceki yetkisinden daha fazlasını veriyor…
Sadece MİT elemanları değil, Başbakan'ın yetki ve görev verdiği herkes,bu yasa ile koruma altına alınıyor!
Başbakan bundan böyle, bilinen bilinmeyen kişileri, bizzati yetki ve görev verdiği gerekçesiyle yargının önünden kaçırabilecektir!…
Yasanın en tehlikeli yanı burasıdır!
***
Bu anlayış “hukuk devletine” aykırıdır!…
Bir kişinin iradesi yargıyı şekillendiremez!
Yasadışı olaylarda yer alan insanlar, Başbakan'ın iradesine bağlı olarak yargılamaz hale gelecektir…
***
Dokunulmazlık veren Başbakanlar, kendilerine uygun bir “derin”yapı oluşturabilme imkanına sahip olabileceklerdir..
Belki “bu durum eskidende vardı” denilecektir!..
Ancak bugün çıkarılan yasayla “aleniyet ve meşruiyet” kazanmaktadır!..
Giderek bu yapının çeteleşmeye dönüştüğünü fark etmeden kendisini öğüten bir \'frenkeştayn’a\' dönüşeceği de bilinen bir gerçek olmalıdır!...
Yoldan geçen insan da, mafya da,siyasi ya da bürokrat da yargının önünden kaçtığı sürece Başbakanın “çetesi” olarak değerlendirilecektir!..
***
Susurluk olaylarında gördük ki; birileri suikastler, adam öldürme ve bombalama gibi olaylara karışmışlar...
Onlara siyasiler ya da bürokratlar talimat vermişler…
Arkası aranmamış..
Onlarda “koruma kalkanları” içinde bildiklerini okumuşlar..
Sonuçta ne olmuş?..
On binlerce faili Meçhul cinayetler, Valilerin kurduğu “silahlı askeri birlikler”,devletin kurdurduğu terör örgütleri, öldürülen aydınlar,siyasiler!…
***
Türkiye korunan kişiler yüzünden çok büyük acılar çekti..
Demokrasi askıya alındı…
İnsan hak ve özgürlükleri yok sayıldı..
Eşitlik kayboldu..
Yurttaş kavramı silindi..
Bir vahşet yönetimi ülkeye hakim oldu..
AKP’nin çıkardığı bu yasa, bundan böyle, var olan bu dehşet nüvesinin daha da gelişmesine neden olacaktır!..
***
Başbakan aldığı yetki ile kendisi bağlamıştır..
Artık tüm yasa dışı faaliyetlerin yargılanması için yapılacak yargı girişimlerinin önünde Başbakanın varlığı, bir engel olarak değerlendirilecektir.
Bu bakış türlü şaibeler oluşturacaktır..
Yani, yarın bir gün Başbakanın “çetesi yeni bir bulundu” diye bir haber çıkarsa, şaşmayın!
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| | | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|