İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Cüppeli imamla din dersine destek

Cüppeli imamla din dersine destek

11 Nisan 2012 Çarşamba, 08:41

Cüppeli imamla din dersine destek

Hükümetin resmi yayın organı Star gazetesi geçen hafta Avrupa’da din eğitimi verilen Belçika, İngiltere, Hollanda, İspanya, Portekiz, İtalya, İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, Yunanistan ve Avusturya’yı harita üzerinden göstererek şöyle bir manşet attı: “Din eğitiminde nihayet dünyalı olduk”. Manşet, din eğitiminin zorunlu olmadığı Azerbaycan medyasına ait değil. İlk ve ortaöğretim okullarında din dersi zorunlu olan, 41 üniversitesinde ilahiyat fakültesi bulunan; 8 bin 696 Kuran kursunda 1 milyon 881 bin 637’si yaz dönemi, 297 bin 247 si uzun süreli, toplam 2 milyon 178 bin 884 çocuğun Kuran ezberlediği Türkiye’de yayın yapan bir gazeteye ait. (bilgi: DİB 2010)


Haberde verilen bilgiler doğru; bu Avrupa ülkelerinin tümünde bir şekliyle din eğitimi veriliyor fakat buna rağmen öğrenciler okuldan çıktıktan sonra din yerine bilim yolunda yürümeyi tercih ediyorlar. Niçin? Çünkü haberde de dürüstçe belirtildiği gibi Avrupa’da din eğitimi “öğretmenler” tarafından değil din adamları tarafından veriliyor: Belçika’da Katolik okullarında, İngiltere’de dini gruplar, Hollanda’da din temsilcileri, İspanya’da ders seçmeli, Portekiz’de seçmeli, İtalya’da Katolik kilisesi, İsveç’te kilise, Norveç’te kültür dersi olarak, Danimarka’da liselerde bilgi olarak, Almanya’da kilise (öğrenci din dersine girmek istemeyebilir. Bu durumda okul yönetiminin belirlediği başka bir dersi almak zorunda olduğu için “zorunlu” sayılıyor), Yunanistan’da kilise ve Avusturya’da kilise.

DİN, BİLİMMİŞ GİBİ SUNULMAMALI
Gördüğünüz gibi o ülkelerde din, bilim dersleri arasında bilimsel bir düşünceymiş gibi ele alınmıyor; modern eğitimin öğretmen olarak tanımladığı bir meslek sahibi tarafından bilimsel bilgilerin arasında verilmiyor. Öğrenci, dinin araştırmayla, incelemeyle, deneyle, gözlemle edinilmiş bir öğreti olmadığını henüz dersi veren kişinin statüsüne bakarak fark edebiliyor. Doğal olarak öğrenci, içine gireceği toplumla iletişim kurmada dine ihtiyaç duymuyor. Çünkü oradan aldığı bilgi-belge, ne özel sektörde ne de kamu sektöründe iş başvurusu bonservisi olarak değer görmüyor. Kısacası dini, bilimden ayrı bir dogma olduğunun bilincinde olarak lüzum görürse kendisi için kullanıyor.


Bizde ise öyle değil, birincisi din adamı olarak yetişmiş kişiyi “öğretmen” markasıyla sınıfa sokup öğrencileri yanıltıyoruz: Din dersi hocasına dil bilgisi, sosyal bilgiler, devrim tarihi, felsefe gibi derslerin öğretmenlerine ait statüyü vererek din dersini de aynı konuma çekiyoruz. Bu hem bilime hem de dini görüşlere (Tanrı’ya) yapılmış büyük haksızlıktır. Bence her görüş kendi alanında kendi yöntemleriyle eğitim-öğretimini yapmalı; öğrenci dini görüşle bilimsel fikirlerin aynı şey olmadığını görmeli.

Bu bakımdan, Caferi imam Bayram Dalga’nın konuk olarak çağırıldığı Turgutlu’nun Gazi İlköğretim Okulunda dini kıyafetle öğrencilerin karşısına çıkmasını sorun olarak görmüyorum; laboratuarda namaz kılmak gibi bir şey. İmam, dinin okula ait olmadığını göstermiş. Arzum, dinin kendi mekânına (medrese, Kuran kursu, cami, ev) çekilerek modern eğitime ayrılmış kaynakları tüketmeden kendi yağı ile kavrulmasıdır. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in çağırısına uyularak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümü de eğitim fakülteleri bünyesinden alınıp ilahiyat fakültelerine devredilmelidir. Öğretmenler de dersiyle birlikte okuldan ayrılmalı Diyanetin kadrosuna geçirilmelidir. (Okul, il ilçe müdürlükleri büyük oranda boşalır herhalde!)

DİN EĞİTİM MODERN EĞİTİM KURUMLARININ DIŞINDA VERİLMELİ
Diyanet işleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği yeni duruma uyarlandı. 7 Nisan tarihli Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle mülki amirin iznine tabi (zaten olmayan) MEB denetimi resmen kaldırıldı. MEB, ilköğretim düzeyindeki öğrenciler üzerindeki vesayet hakkını kullanıp güya okul dışında aldıkları eğitimi izliyordu. Sanırım dershanelerin denetiminden de çekilir. Açıkçası buna da itirazım yok. Diyanet İşleri Başkanlığı (bakanlığı mı desem) Milli Eğitim Bakanlığı dışında en az onun kadar büyük ve etkin bir eğitim örgütü. Bu durumda faaliyetinin başkası tarafından denetlenmesine karşı çıkması normal, eşyanın tabiatına uygun olmayan uygulama kalkmış oldu. Artık elma ile armudu ayırmak gerekiyor.

Demek istediğim şu: Din, bilimle yarışmak istiyorsa yarışa kendi kulvarında, kendi kurallarıyla, kendi müfredatıyla modern eğitimin dışında ayrıca hazırlanmalı. Baskı yapmadan kıyafetini giymeye ikna edebilirse ne ala…

***

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’in açıklaması

Sayın Ünal Özmen,

3 Nisan 2012 tarihli, Birgün Gazetesi’nin 12. sayfasında yer alan “ BDP, derslerin Andımız’la başlamasına itiraz etti ama Elhamdülillah Müslüman’ımla başlamasında problem görmedi” başlık yazınızda yaptığınız “eleştiriler”le ilgili düzeltme ihtiyacı olduğu kanısındayım.

Yazınızda; 29 -31 Mart 2012 tarihleri aralığında mecliste görüşmeleri tamamlanan, 4+4+4 kademeli kesintisiz eğitim sistemine geçişe dair yasanın 9. Maddesiyle; 1739 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde yapılan “ kuranı kerimin seçmeli ders olarak okutulması”na dair değişiklikten bahisle; şahsımla ilgili olarak “ Ancak 3 kişi hariç diğerleri (“sosyalistler” dahil) oylamaya katılma ve hayır deme gereğini/cesaretini gösteremedi. Bağımsız milletvekili Levent Tüzel ise tam bağımsızdı; Eğitim Sen genel merkezine destek ziyaretinin dışında yasa görüşmeleri sırasında ağzını açıp bir tek söz söylemedi, kayıptı.” ifadeleri yer almaktadır.

Her şeyden önce, halkın bir vekili olarak parlamento çalışmalarının her yurttaş tarafından izlenmesi, eleştirilmesi, öneriler sunulması beni ve birlikte çalışma yürüttüğüm BDP Blok vekillerini memnun edeceğini belirtmek isterim. İkinci husus, bu tasarının görüşüldüğü tarihlerde Almanya Federal Parlamentosunda önceden planlanmış bir program kapsamında yurt dışında bulunmamdır. Üçüncü husus ise, bu konuda, 29 Mart 2012 tarihli basına ve kamuoyuna yaptığım yazılı açıklamanın Birgün Gazetesi tarafından bile görülmemiş olmasıdır. Kaldı ki, yaptığımız sayısız halk toplantısında, işçi toplantılarında, panel ve konferanslarda AKP’nin diğer saldırıları yanı sıra “dindar”, kindar” nesil yetiştirme politikalarına karşı, halkın aydınlatılması ve örgütlenmesi için gerekli aydınlatma çalışması politik olarak yürütülmektedir.

Eleştiri, hedeflenen olayı, kişiyi veya çalışmayı doğru ve yanlış yönleriyle nesnel olarak değerlendirmeyi içerdiği ölçüde, eleştirilenin de muhataplarının da dikkatini çekeceği gibi ilerletici olacaktır. Şahsımla ilgili yukarıda yer alan ifadeler, nesnel bilgiye dayanmadığı gibi, eleştiri kriterine de uygun değildir.

Parlamento çalışmalarımızın yurttaşlara ulaşmasında ve yurttaşlar tarafından denetlenmesi bakımından gazete ve medya kuruluşlarının, köşe yazarlarının önemi hepimizce malumdur.

Bu vesileyle, Birgün Gazetesi’ni de, köşe yazarı Ünal Özmen’i de çalışmalarımızı daha yakından izlemeye davet ediyorum. Bu konuyla ilgili yaptığım iki yazılı açıklamayı, gazetenizde/köşenizde yayımlamak, yer vermek isterseniz- ekte gönderiyorum. Saygılarımla,

Levent Tüzel

İstanbul Bağımsız Milletvekili

***

Sayın Tüzel’in “ekte gönderiyorum” dediği basın açıklamasına yer vermek isterdim fakat gündemin gerisinde kalmış bir konu olduğu için kendi adıma gerekli görmedim. Sayın Tüzel’e yönelik eleştirim ise sosyalist bir milletvekili olarak basın açıklaması ve soru önergesi gibi etkin olmayan yöntemlerin dışında daha aktif bir yol izleyebileceği beklentimi yüksek tutmuş olmamla ilgilidir. Beklentimi aşağıya çekersem eleştiriye gerek kalmaz; fakat bu durumda sosyalist olmaya da gerek kalmaz.

***

DAVET
Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi Anadolu, AKP’nin neoliberal politikalarına karşı muhalefetini yükseliyor. Şimdilik, muhalefet panel, konferans, sempozyum gibi toplantılarla mevcut durumu anlama ve politika geliştirme aşamasında. Biz de eğitim alanında payımıza düşen katkıyı sunmaya çalışıyoruz. Haliyle davetine gittiğimiz çoğu kuruluşun duyuru ve tanıtım olanakları sınırlı. Öyle olunca köşemizden davet çıkarmak vacip oluyor:

Pazar günü (8 Nisan) Deniz Yıldırım ve Kemal İnal’ın da konuşmacı olduğu Samsun Eğitim Sen’in düzenlediği paneldeydim. Yarın (11 Nisan) Eğitim Sen panelinde Kemal İnal ile birlikte Kocaeli’nde olacağız. 14 Nisan Cumartesi günü ise Gaziantep Ekin Kültür ve Sanat Derneğinde konferansım var. 16 Nisan Pazartesi günü, Konak Belediyesi ile Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneğinin düzenlediği panel için son iki alda üçüncü kez İzmir’de olacağım. Dediğim gibi; bu bir duyuru, katılmak isteyenleri beklerim

Kaynak : ÜNAL ÖZMEN /Bir Gün

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız