İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

O... Çocukları

O... Çocukları

09 Nisan 2012 Pazartesi, 09:29

Evren ve Şahinkaya’nın yargılanmasına başlandı. O günden bugüne kalan iki apoletli cellât şimdi hastalık bahanesiyle yargı karşısına çıkmaktan kaçıyor ya da kaçırılıyor. Üzerindeki üniformaları ve suçlarını koruma altına aldıkları kanunları üzerlerinden çekince, nasıl içi boş birer kof kemik yığını oldukları anlaşılıyor.

Netekim, onlar apoletsizken birer hiçler.

Milyonları, zulüm ile postalların önüne dizen o güç, sermayenin gayri meşru çocuğudur. Bugün demokrasi ve özgürlükler konusunda höldür höldür konuşan ana sermaye, cuntayı iktidara taşıyıp ardından alkış tutarak, ülkenin dört bir yanından yükselen işkence çığlıklarının altında vals yaparak hiçbir şey olmuyormuş gibi yapabilen burju-maskeleriyle yeni düzenlerini kutluyorlardı.

Cuntanın ilk işi, sermayenin fabrikalarını işler hale getirmek ve tüm grev ve direnişleri askıya alarak hizmetin aksaksız uygulanmasını sağlamak olmuştu. Böylece geniş geniş nefeslenen sermaye sahiplerine, ucuz iş gücü üzerinde tepinecekleri geniş bir alan yaratılmıştı.

12 Eylül yargılamasını, sermayenin suçunu örterek sadece kurbanlar üzerinden yürütmeye kalkmak büyük bir hata olacaktır. Yargılamalara müdahil olmayan tek kesimin sermaye olmasını gözden kaçırmamak gerekiyor.

Sermaye sahiplerinin daha sonraları cunta emeklilerini şirketlerinin güvenlik müdürleri yaparak ödüllendirmeleri ve yaptıkları hizmetin karşılığı olarak çoluk çocuklarını holdinglere yerleştirmeleri boşuna değildir.

Bugün birçok yardım gecelerinde boy, takı ve saç gösteren ‘‘cemiyetin seçkin simaları’’ o günlerde cuntacı çocuklarıyla Cumhuriyet balolarında kahkah, kihkih poz veriyorlardı. Üzerine titredikleri katiller ülkeyi bir kan gölüne çevirirken, onlar bir an önce neo-liberal ekonominin sorunsuz bir şekilde dizayn edilmesiyle meşguldüler.

Cuntadan geriye kalan iki ihtiyarı mahkeme önüne çıkarmak ve göstermelik bir yargılamayla oldubittiye getirip puanlanmaya çalışan iktidar, bilerek sorunu fişi çekilmiş bu iki adamla halletmeye çalışıyor.

Yüz binlerce insanı sorgusuz sualsiz toplayıp, tüm kamuyu işkencelerin hizmetine sokarak hastanesini, okulunu, posta hanesini zulüm merkezlerine dönüştürenlerin “kardeş kardeşi öldürüyordu” gibi bir duygusal buluşla sahiplenilmesi ve meşrulaştırılarak işkenceye genel kabul yaratılması, cuntacıları aklayan gelmiş geçmiş en iyi PR örneğidir ve onlar Özalcı dönemin kalemşorlarıdır.

Bu kirlilik, toplumun en ücra köşesine kadar yaygınlaştırılmış ve üzerinde her resmi üniforma taşıyanın yaptığı iş alkışlanır hale gelmiştir. Artık sadece gemisini kurtaran kaptan değil, aynı zamanda gemi kurtarmak için yapılan her yol da mubah hale getirilmiştir. Cunta artıklarının mafyalaşarak kendi ekonomilerini oluşturması ve devlet içinde çeteleşerek yönetimde daha etkin olmalarının yarattığı kâbusun etkileri bugün hala sürmektedir.

Devlet binlerce işkenceci yetiştirmiştir. Onlar devletin kadrolu memurlarıdırlar. İsim isim hepsinin kayıtları ellerindedir. Binlerce işkence mağduru kendisine işkence yapanları açıklamış olmasına rağmen haklarında hiçbir işlem yapılmamış olması ve ellerini kollarını sallayarak toplumun içinde dolaşıyor olmaları, onlara sağlanan “huzur”un bir göstergesidir. İşkencecilere sağlanan bu “huzur” tüm Türkiye halklarına bir hakarettir.

Bu yanıyla sadece cuntacılar değil onun uygulayıcıları, destekçileri ve koruyucuları hemen hepsi yargı önüne çıkarılmalı ve hesaplaşılmalıdır. Bu yapılmadığı için Uludere katliamını yapanlar yerlerinde durmakta ve tebrikleri toplamaktadırlar. Devletin kendi işkencecilerine ve katillerine sağladığı huzur ortamı untanın yaşayan ruhu ile uyumlu olduklarının en iyi göstergesidir.

90’lı yılların cuntadan geriye kalan hiçbir yanı olmadığını hepimiz biliyoruz. Olağanüstü hal döneminin zulüm mimarları keyif çatıyorlar ve iktidarla bir hoş seda halindeler. İktidara yakın çevrelerden bir “Hayırdır?” demek yok…

Kimse kalkıp “Demokrasi rayına oturuyor, Evren’in yargılanacağı akla gelmezdi” gibi vasat sözler etmesin. Tarih bu gibi olayların örnekleriyle doludur. Bir ayağı çukurda iki cuntacı onların umurunda değildir. Hatta onlara dua ederek ilk selamı çakan da bugün iktidarda olanlardır. Başta Gülen cemaati olmakla birlikte hemen hepsi vatan, millet, ordu üçlemesiyle tebriklerini sunmuşlardır.

Cuntacıların ve ona destek sunanların, işkencecilerin, katillerin hemen hepsi halka açık canlı yargılanmalı talebi yükseltilmelidir. Dava sürecinde ölümleri beklenerek kapatılacak bir dosya olmaktan çıkarılmalıdır. Yargılamalar canlı olarak televizyondan verilmeli ve mahkeme süreleri aylara değil haftaya, günlere yayılmalı ve herkes davayı takip edebilmelidir. Yoksa bu yargılama bir oyundan öteye gitmeyecektir ki bu oyunun bir parçası olmak, tarihsel anlamda suçlu olmaktır.

Çok açık olarak;

İktidar tarafından toplumun önüne atılan bu iki cuntacı katil’in yargılanması gürültüden kurtarılmalı ve daha sistematik talepler zinciriyle adım adım yürütülmelidir.

Cunta döneminin tüm hükmü bugün iktidarın elindedir ve onlar bu hükmü keyfiyetlerine göre kullanmakta, deyim yerindeyse kafalarına göre takılmakta ve meselenin ucu kendilerine dokundukça hemen manzara resmi koymaktadırlar.

İşte o manzara resimleri Evren'in çizdiği tabloların tam da kendisidir.

Kaynak : AKIN OLGUN/BİR GÜN

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız