Türkiye ana hâlâ ayakta!

02 Nisan 2012 Pazartesi, 08:37

İsmini Türkiye Cumhuriyeti’nden alan 76 yaşındaki Türkiye İldem’in yaşadıkları Türkiye’de adaleti tekrar sorgulama noktasına getirdi.

Türkiye İldem 76 yaşında. 70 yaşındayken Kandil’e gidip oğlunu gördü. Sadece 6 saat oğlunun yanında kalabilen anne, Türkiye’ye döndüğünde ise “örgüt üyeliği” gerekçesiyle 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 21 Mart 2012’de cezaevinden çıktığında 76 yaşında olan Türkiye İldem, “5 yıl boyunca içeride kaldım, ben sağ olarak oradan çıktım. Hâlâ ayaktayım” dedi.


Türkiye dimdik ayakta!

4 yıl 8 ay tutuklu kalan 76 yaşındaki Türkiye İldem, Kandil’de oğlunun yanında 6 saat kaldığı gerekçesiyle 6 yıl hapis cezası aldı. 21 Mart’ta serbest bırakılan İldem, “Bütün haksızlıklara rağmen 5 yıl boyunca içeride kaldım, düşman görsün ki ben sağ olarak oradan çıktım.” diyerek hâlâ ayaktayım mesajını verdi.

İsmini Türkiye Cumhuriyeti’nden alan 76 yaşındaki Türkiye İldem’in yaşadıkları Türkiye’de adaleti tekrar sorgulama noktasına getirdi. 29 Mart 1937 doğumlu olan Türkiye İldem nine, 70 yaşındayken Kandil’e giderek oğlunu görmek istedi. Oğlu ile 6 saat geçirdikten sonra Türkiye’ye döndüğü sırada hakkında dava açıldı. 2007 yılında hakkında açılan davanın duruşmasında “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Dava dosyası temyiz için Yargıtay’a gönderildi. Dosyası 15 Temmuz 2008 tarihinde Yargıtay’ca onanan İldem nine, tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Oğlunun yanında kaldığı her saat için bir yıl ceza alan İldem nine, 21 Mart 2012 tarihinde cezaevinden çıktığında ise yaşı 76’ya vardı.

‘Çocuklar iyi baktılar bana’

İldem Nine, şöyle konuştu: “Cezaevinde okuyorduk, yazıyorduk, volta atıyorduk. Bazen boncuk yapıyordum, onlarla uğraşıyordum. Nefesimi bununla çıkartıyordum. Vaktimiz böyle geçiyordu. İçeride bana arkadaşlar iyi davranıyorlardı, kahvaltımı, öğle yemeğimi, akşam yemeğimi sürekli önüme getiriyorlardı. Çocuklarımdan daha fazla bana bakıyorlardı. Hiçbir şey yapmama izin vermiyorlardı. Bana ‘Sen annemizsin, başımızın tacısın, 5 yıldır aramızdasın, dilimizi öğretiyorsun bize’ diyorlardı”

Onlar bizden korkuyorlar

İldem nine kendisini tutuklayanlara ise şu mesajı verdi: “5 yıl boyunca içeride kaldım, düşman görsün ki ben sağ olarak oradan çıktım. Hala ayaktayım. Onlar bizden korkuyorlar, bende de onlara ‘neden korkuyorsunuz’ diye seslendim. 70 yaşındaki bir kadını zindanlara atarsanız, biz de direneceğiz. Biz davamızdan ve başkanımızın yolundan ayrılmayacağız. Biz şehitlerimizin yolunda yürüyeceğiz. Bunu da bilin. Erdoğan masa başında oturmuş sizleri savaşa gönderiyor. Hem Kürtler hem de Türkler ölüyor. Erdoğan buna seviniyor. Erdoğan’ın yüreği yanmıyor ki, hele oğlunu kızını göndersin. Onun Müslümanlığı nerede? Sizin ne kanunuz, ne hukukunuz ne de adaletiniz var? Hiçbir şeyiniz yok. Siz bir adım atmayana kadar, beşikteki bebeklerimiz büyüyünce ellerine silah alıp dağa gidecekler. Bunu da bilin, biz sizin topunuzdan, tankınızdan, tutuklamalarından, savaşınızdan, ölümlerinizden korkmuyoruz. Biz Kürtler bir halkız.”

Cezaevine girdikten iki yıl sonra 2009 yılının Ekim ayında eşi Sadettin’i kaybettiğini söyleyen İldem nine, şöyle devam etti: “Cezaevinde iki yıl kaldıktan sonra eşim yaşamını yitirdi. Birbirimizi göremedik. Hasret kaldık birbirimizi görmeye. Sebepsiz bir şekilde beni cezaevine koydular. Çocuklarımdan ayırdılar. Hükümetin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Devlet zalimdir, devletin şerefi yok. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz eşitlik istiyoruz, barış istiyoruz.”

Kaynak : Serkan KURT /Özgür Gündem