İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Ergenekon, NATO ve Afganistan

Ergenekon, NATO ve Afganistan

19 Mart 2012 Pazartesi, 07:47

Merdan YANARDAĞ
Afganistan’da 12 Türk askerinin NATO’ya kurban edilmesi bu Soğuk Savaş örgütünü ve TSK’nın sınırötesinde görevlendirilmesi konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Soğuk Savaş sonrasında ABD, gelecekteki olası rakiplerini etkisizleştirmek için Ortadoğu ve Hazar Havzası’na egemen olma siyaseti izledi. Amacı bu geniş bölgedeki enerji kaynakları ve enerji ulaşım hatları üzerinde kapsamlı bir denetim kurarak küresel bir imparatorluk haline gelmekti.

ABD’nin yeni stratejisinin Türkiye’nin çıkarlarını da tehdit ettiğini düşünen bazı toplum kesimleri ve aydınlar 2000’li yılların başından itibaren NATO’dan çıkılması talebini yeniden ülke gündeme getirmeye başladılar. Afganistan ve Irak’ın işgalini ulusal güvenlik bakımından bir tehdit olarak algılayan TSK içinde de bu yönde bir eğilim mayalanıyordu.

ABD, izlediği küresel ve bölgesel siyasetlerin önünde bir engel oluşturma potansiyeli taşıyan ve “ulusalcı” olarak nitelindirilen bu güçleri devletten ve TSK’den tasfiye etmeden, dahası toplumdaki etkinliklerini kırmadan hedeflerine ulaşamayacağını görüyordu. Çünkü Türkiye, “Genişletilmiş Ortadoğu” denilen bölgenin en önemli, en büyük, en gelişmiş ve en etkin ülkesiydi.

Washington, Türkiye’nin ABD’nin yanında Irak’ta savaşa girmesini sağlayacak 1 Mart 2003 Tezkeresi’nin Meclis’te reddedilmesi nedeniyle de TSK’yi suçluyordu. Olacak şey değildi, TSK son 60 yıldır ilk kez ABD’nin denetiminden çıkma işareti veriyordu.

ABD işte bu nedenle AKP-Cemaat iktidarına tam destek vererek toplumun, ülkenin ve devletin her kesimi, her yeri ve her kademesindeki muhalifleri tasfieye etmesine olanak sağladı.

AKP için TSK içindeki ulusalcıları tasfiye edecek bir operasyon, tam anlamıyla iktidar olmak demekti. Bu hedefe 2012 Türkiyesi’nde önemli ölçüde ulaşıldığını söylemek mümkündür.

Ergenekon soruşturması AKP-Cemaat iktidarına, ılımlı İslam rejimine ve ABD'nin bölge siyasetlerine \'demokrasi\' adına toplumsal ve tarihsel bir zemin yaratma çabasından başka bir şey değildir.

Dolayısıyla AKP-Cemaat iktidarı toplumu sindirmek, muhalefeti susturmak, TSK gibi kimi kurumlarda yaygınlaşan ABD ve NATO karşıtı eğilimleri tasfiye etmek için Ergenekon soruşturmasını bir araç olarak kullandı.

İsterseniz şimdi olgulara biraz daha yakından bakalım. Zaman Gazetesi yazarlarından, liberal-İslamcı Prof. Dr. İhsan Dağı bakın neler yazmış:
\'Böyle bir ülkede elli yıldır Batı güvenlik sistematiğinde bulunan bir ordunun Rusya yanlısı, NATO, ABD ve AB ile işbirliğine karşı 'Rusçu' bir kliğin eline geçmesine seyirci kalınır mı?\'

\'Malzeme elde, Rusçu ekip güçlenmiş; NATO'nun ikinci büyük ordusu, 'ABD ve AB ile işbirliğini bırakıp Rusya ve İran'la ittifak kuralım' diyen bir MGK Genel Sekreteri çıkarmış. Son dalgada gözaltına alınanlardan Tuncer Kılınç'ın, bu 'stratejik ufkunu' ilan etmesinin ardından 7 yıl geçmiş. Bu düzeydeki bir askerin böylesine derin bir 'stratejik yeniden yapılanma' yolu gösterdikten sonra makamında kös kös oturmuş olabileceğini kimse düşünmüyordur herhalde. (...)

\'Dahası Ergenekon'dan yargılananlardan Şener Eruygur bu ülkede Jandarma Genel Komutanı olmuş, yine Ergenekon sanıklarından Hurşit Tolon 1. Ordu Komutanı olarak Genelkurmay Başkanlığı'na giden yolun en başına kadar gelmiş. NATO'yu Türkiye için en büyük tehlike olarak ilan edip, bir NATO ordusunun bu kadar tepesine çıkmış bir grubun varlığı şaka değil, bütün Batı ittifakı mensuplarının kaygıyla izleyeceği bir durum.\' (Zaman Gazetesi, 13 Ocak 2009)

Demek ki, Ergenekon davasının amacı, iddia ettikleri gibi darbeleri önlemek ve ülkeyi demokratikleştirmek değilmiş. Asıl neden, Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını, ABD’den uzaklaşmasını ve Doğu’da Batı’yı dengeleyecek yeni ittifaklar kurulmasını önlemekmiş. İyi mi?

ABD'nin küresel siyasetlerini pek “özgürlükçü” gerekçelerle savunan Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar bir adım daha ileriye giderek şunları yazdı:
\'On üç yıl Washington'da gazetecilik yaptım. (…) Türk ordusunun Washington'da, 'gitgide Batı'dan kopan, bazı unsurlarıyla Rusya'nın etki alanına giren, AB sürecini baltalamaya çalışan, Kıbrıs'ta çözümü engelleyen, demokratikleşmeyi içine sindiremeyen, 1920'lerin zihniyetine tutsak, küreselleşmeden (…) kopuk bir kurum olarak algılanmaya başladığını gözlemledim. (Taraf Gazetesi, 14 Ocak 2009)
Bu alıntılardan çıkan ilk sonuç şudur; herhangi bir NATO ordusunda, kimseye \'NATO'dan çıkalım\' dedirtmiyorlar. Eğer bunu derseniz kendinizi Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi’nde bulabilirsiniz.

İslamcıların ve liberallerin ikiyüzlülüğünü, sahtekârlığını ve utanç verici işbirlikçiliklerini ortaya koyan büyük sorunun çengeli Türkiye’nin üzerinde asılı durmaya devam ediyor.

Soruyu anımsatalım; Soğuk Savaş sonrasında Varşova Paktı dağıldığı halde NATO varlığını neden hâlâ sürdürüyor? Türkiye neden hâlâ NATO üyesi?

Prof. Dr. Mehmet Altan'ın \'NATO'nun dönüşü\' başlıklı yazısıyla devam edelim. Çünkü Mehmet Altan, “Neden NATO var?” sorusuna öyle bir yanıt veriyor ki, bu kadırı da olmaz diyorsunuz. Tam anlamıyla bir ‘aydın ihaneti’ örneği denilebilecek bu yanıt şöyle:
\'NATO kurulduğunda Sovyetler’e karşı en vurucu ölüm makinesi, Soğuk Savaş'ın en keskin kılıcıydı. Sovyetler’in ardından nitelik değiştirdi. (…) Örgüt 'demokrasiyi korumayı' da temel hedefi haline getirdi.”

\'Batı'yı boşlayarak NATO'dan ayrılmak, bölgedeki diktatörlüklerle, hatta din devletleriyle ittifaklara gitmek üst düzey askerler tarafından dillendirilir oldu... (...) Tuncer Kılınç, 'NATO'da en uzun süre görev yapan Türk Paşası'... Ama MGK Genel Sekreterliği görevinin hemen başlarında, 'Çin, Rusya, İran ve Suriye ile ittifak kuralım' diyen de o oldu... (...) Ergenekon Terör Örgütü sadece içeride bir darbe girişimi değil... Türkiye'yi 'Batı'daki demokrasi ittifakından' koparma girişimi... (...) Özetle NATO askeriye üzerinden tekrar geriye dönüyor denilebilir...” (Mehmet Altan, Star Gazetesi, 15 Ocak 2009)

İnanılır gibi değil ama Altan’ın yazdıkları tam olarak böyle. Üstelik bu yazıyı, “iktidarı dostça eleştirdiği için” daha sonra işten atılacağı Star Gazetesi’nde yazmış.
Özetle NATO'ya, ABD emperyalizmine, Afganistan işgaline, Irak’taki barbarlığa karşı çıktığınız ya da Türkiye’nin bağımsızlığını savunduğunuzda ya darbeci ya da Ergenekoncu oluyorsunuz. NATO’yu savununca da demokrat!

Hani derin devlet tasfiye edilecekti? Hani kontrgerilla ortaya çıkarılacak ve katillerden hesap sorulacaktı?
Ellerinizde Afganistan’da yitirdiğimiz askerlerimizin kanı var

Kaynak : Merdan Yanardağ /Yurt Gazetesi

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız