Sivas Katliamı davasında 13 Mart’ta yapılacak duruşmada savcının zaman aşımı talebinin değerlendirileceğini belirten Alevi kurumları, insanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağına dikkat çekerek, duyarlı kesimleri 13 Mart günü Ankara Adliyesi'nde görülecek davanın takipçisi olmaya çağırdı.
13 Mart'ta görülecek olan Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğrama durumuna ilişkin, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Emek ve Demokrasi Güçleri temsilcileri ve Sivas katliamında hayatını kaybedenlerin yakınlarının katılımıyla Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Alevi derneklerinin yanısıra, Emek ve Demokrasi güçleri olarak; KESK, SES, TTB, TMMOB, CHP Milletvekilleri, BDP, EMEP, Halkevleri, HDK, ÖDP ve TKP destek verdi.
Toplantının yapıldığı salona \'İnsanlık suçlarında zamanaşımına hayır\' ve Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartlar asıldı.
Ortak basın metnini okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği MYK üyesi Cemal Şahin, 2 Temmuz 1993 tarihinde aralarında aydın, yazar ve semahçıların da bulunduğu 35 kişinin Sivas Madımak Oteli'nde yakılarak katledilmesini hatırlatarak, \'33 sanık idam cezasına çarptırıldı. Sanıklardan 12'si yurt dışına kaçtı. Uluslararası arama emrine rağmen, her ne hikmetse kaçan hiçbir sanık yakalanmadı, hiçbiri Türkiye'ye iade edilmedi\' dedi.
‘ORTAK YAŞAM KONUSUNDA KAYGILIYIZ’
Yakalanamadıkları için Cafer Erçakmak, Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu için ayrı bir dava açıldığını kaydeden Şahin, hiçbirinin yakalanamadığını, davanın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak'ın ise geçen yıl Sivas'ta bulunan evinde öldüğüne dikkat çekti. 21 Haziran 2011'de yapılan duruşmada Mahkeme Savcısı Hakan Yüksel'in söylediği \'Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak suçu ile yargılanıyor. Bu suçların zamanaşımı 15 yıl. Bu yüzden 6 sanık hakkındaki davanın düşmesini talep ediyorum\' sözlerini hatırlatan Şahin, insanlık suçlarında zamanaşımı olamayacağının altını çizdi.
Evrensel hukukta insanlık suçunun tanımını yapan Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: \'AKP hükümeti ve bizzat Başbakan'ın son yıllarda Alevilere yönelik ayrımcılık ve nefret dolu söylemi, Alevi açılımı adı altında Alevilere yönelik itibarsızlaştırma ve asimilasyon girişimleri, Sivas ve Maraş katliamlarını lanetleme mitinglerinde, Alevilere yapılan saldırılar Alevileri sürekli olarak hedef tahtası haline getirmektedir. Yapılanlar bizleri ortak yaşam konusunda kaygılandırmaktadır.\'
‘13 MART’TA ANKARA ADLİYESİ ÖNÜNDE'
Adaletin herkes için gerekli olduğunun altını çizen Şahin, adaletin yerini bulmadığı taktirde zulüm yapanların, katillerin zamanaşımı sayesinde ceza almaktan kurtulacaklarını, bunun da ülkeyi karanlığa sürükleyeceğini ifade etti. Şahin, katliamı gerçekleştirenlerin ortaya çıkarılmadığı durumunda yeni katliamların kaçınılmaz olacağını kaydetti. İnsanlık onurunun katliamlarla, işkencelerle yüzleşmesi gerektiği vurgusu yapan Şahin, \'Alınacak karar insanlık için, adalet için onurlu bir adım olmalıdır\' dedi. Şahin konuşmasını tüm vicdanlı kesimleri 13 Mart 09.30'da Ankara Adliyesi önünde davayı takip etmek üzere yaptığı çağrısıyla bitirdi.
Şahin'den sonra söz alan Alevi Birlikleri Federasyonu Yöneticisi Necdet Saraç; kötülük yapanların, yaptıklarının yanına kar kalmaması gerektiğini söyledi. Vicdanlı insanlar için Sivas davasının suçlular yargılanıncaya kadar kapanmayacağını dile getiren Saraç, \'Alevilere hala da nefret suçu işleniyor. Adıyaman’dakiler bir tesadüf değildir, bu çocuk işi değildir\' dedi.
'ADIYAMAN’DA MARAŞ YAŞANIYOR'
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, insanlık suçlarına karşı mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Ayın 13'ünde Ankara Adliyesi önünde bunları tekrar dile getireceklerinin altını çizen Türkdoğan, \'Zamanaşımı uygulanmaması konusunda ısrarcı olacağız. Bu bir insanlık davasıdır\' şeklinde konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da, CHP olarak 13 Mart'ta adliye önünde olacaklarını ve davanın takipçisi olduklarını söyledi. HDK Yürütme Kurulu üyesi Hüseyin Gevher ise Türkiye tarihinin katliamlar tarihi olduğunu kaydetti. Gevher, BDP ve HDK olarak adliye önünde olacaklarını ve insanlık suçlarında zamanaşımı olmadığını dosta düşmana göstereceklerini dile getirdi. Sivas katliamı davası avukatlarından Av. Süleyman Ateş de, Adıyaman'da Maraş'ın yaşandığını söyledi. İçişleri Bakanı'nın \'Bunları yapanlar çocuk\' söylemlerini hatırlatan Ateş, \'Hangi çocuklar bunlar?\' diye sordu. Sivas katliamının arkasında devlet yönetiminin desteği olduğuna işaret eden Ateş, \'Sivas'ta katliamdan önce adeta hazırlık yapılmıştı. Bugün ise bu tür hazırlıkların destekçisi AKP hükümeti oluyor\' diye konuştu.
Son olarak söz alan Sivas katliamında hayatını kaybedenlerden birinin yakını Hüseyin Karababa, devlet yetkililerinin suçluları bulamadığını söyledi. \'Tüm katillerin adresleri bir yurttaş olarak benim elimde bile var. Devlet nasıl bulamaz?\' diye soran Karababa, bunun bir manipülasyon olduğunu kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bugün yapılanlara ortak olduğunu belirten Karababa, \'Bu uluslararası bir sorundur, suçtur. Hollanda kendi vatandaşına neden sahip çıkmıyor bunu sormamız lazım önce. Almanya nasıl insanlık suçu işlemiş kişileri kabul eder? Önce bunların üzerine düşmemiz gerekiyor. Ben Sivas katliamında yakınını kaybeden biri olarak asla bu davanın peşini bırakmayacağım. Adalet yerini bulana kadar, sorularımın cevaplarını alana kadar devam edeceğim mücadeleme\' diye konuştu.
ZAMANAŞIMINA HAYIR DEYİN!
Genç akademisyenler, 19 Mart’ta Ankara da duruşması yapılacak Sivas katliamında zamanaşımı talebine tepki olarak imza kampanyası başlattılar. .
Kendilerini \'Genç akademisyenler ve farklı mesleklerden gelen Türkiyeliler\' olarak nitelendiren grup 19 Mart'ta Ankara da duruşması yapılacak Sivas katliamında zaman aşımı talebine tepki olarak imza kampanyası başlattılar.
\'Genç akademisyenler\' adı altında toplanan grup, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerine, \'13 Mart'ta yapılacak duruşmada Sivas Katliamı'nın insanlığa karşı suç teşkil ettiğinin kabul edilmesini ve zamanaşımı kuralının uygulanamayacağının karara bağlanmasını talep ediyoruz\' şeklinde seslendi.
İnsanlığa karşı işlenen suçların zamanaşımı kavramı ile değerlendirilemeyeceğini söyleyen akademisyenler, olası zamanaşımının zaten yaralı olan toplumsal barışa ve adalet duygusuna büyük bir darbe vuracağına dikkat çekti.
Akademisyenler, \'Geçen 19 yıl süresince katliamı örgütleyen, göz yuman ve destek olan sorumlular ortaya çıkarılmadı. Şimdi de kalan birkaç şüphelinin zamanaşımı ile salıverilmesi ihtimali ortaya çıkıyor\' dedi.
Sivas, insanlığın katlidir
Davanın savcısı Hakan Yüksel'in, son duruşmada eylemlerin \'Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak\' suçu olduğu gerekçesiyle zamanaşımı talep ettiğini, oysa Sivas'taki, insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledildiğini belirten akademisyenler, Sivas'ı \'insanlığın katli\' şeklinde tanımladılar.
Akademisyenler, \'Bu katliam Türk Ceza Kanunu'nun 77. maddesince düzenlenen 'insanlığa karşı işlenen' suçlar başlığı altında değerlendirilmelidir. Aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almaktadır\' dedi.
Katilleri aklarsanız tarih sizi unutmayacak
Akademisyenler, \'Madımak Oteli'nde diri diri yakılan 35 canı ne tarih unuttu; ne de onların yakınları, dostları, sevenleri. Bilmelisiniz ki, tıpkı 1978'de Maraş'ta, 1980'de Çorum'da olduğu gibi Alevi ve sol görüşlü vatandaşlarımızı hedef alan bu saldırıda öldürülen insanlarımızın katillerini zamanaşımıyla aklarsanız, tarih sizi de unutmayacak\' dedi.
Sivas davasında, sanıkları savunan 21 avukatın iktidar partisinde görev aldığını ve bunlardan beşinin milletvekili olduğunu belirtti.
Sivas Katliamı sanıklarının avukatlığını üstlenen Hayati Yazıcı'nın da geçtiğimiz dönem Başbakan Yardımcısı ve bu dönem Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak kabinede yer aldığını söyleyen akademisyenler, iktidarın yargı üzerindeki kontrol ve etkisinin tekrar sorgulanması gerektiğinin altını çizdi.
İmza vermek için burayı tıklayabilirsiniz.
Grup daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın \'Dindar gençlik yetiştireceğiz\' sözlerine tepki göstermek amacıyla imza kampanyası düzenleyerek dikkat çekmişti.
HSYK BAŞKANVEKİLİ OKUR: YAPILACAK FAZLA BİR ŞEY YOK
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili İbrahim Okur, NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili İbrahim Okur, Sivas katliamı davasında sona yaklaşıldığını işaret etti ve zamanaşımının modern cezada kullanılan bir uygulama olduğunu vurguladı.Okur, ''bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok'' dedi.
Sivas katliamının sanıkları hakkındaki yargılamanın zamanaşımına uğramasına 4 gün kala yargının nasıl davranacağı sorusuna Okur, şöyle yanıt verdi:
“Sivas davasında 5 sanık hakkında zamanaşımı doluyor. 4 sanık hiç yakalanmamış, diğer sanık serbest bırakılmış. Sivas davasında sözkonusu sanıklarla ilgili zamanaşımının sonuna gelindiği görülüyor. Zamanaşımı da tüm modern ceza hukununda olan bir uygulama. Mahkeme takdir hakkını kullanabilir. Aslında bu davada zamanaşımı uzamış. Bu sanıklar asli fail değil, onlara cezalandırılmış. Bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok.\'
|