ABD'NİN BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA İLGİLİ PLANI NE

13 Şubat 2012 Pazartesi, 11:10

Allah kahretsin!Yurt Gazetesi’nde Pazar günleri en sevdiğim yazılarım olan “insana dair” yazılar yazmak istiyorum. Ama, ortalık o kadar toz duman ki!

Emniyet’i büyük sıkıntıya sokan, daha da sokacak olan “Sızıntı:Wikileaks’de Ünlü Türkler” adlı kitap tüm engellemelere rağmen gündemi yakaladığı anda Özel Savcılık, başta Müsteşar olmak üzere, eski-yeni MİT yöneticileri hakkında kendi başına “sorgulama” kararı aldı.

Hükümet Özel Savcılar’a verdiği yetkiler ile “Silivri Mahkemeleri”ni kurgularken kendi kazdığı kuyuya kendisi düştü! Ava giderken kendisi avlandı.

Neden?

***

İpuçları AKP ile Cemaat arasındaki ittifakın artık sokak kavgasına dönüştüğünü gösteriyor.

Ama, daha derine inersek ortaya çok daha geniş çaplı bir oyun çıkar. Oyunun sonunu baştan söyleyeyim:

ABD’nin başı çektiği; İsrail’in en büyük ittifak olduğu, İngiltere’nin candan destek verdiği, Avrupa’nın karınca kararınca katkıda bulunduğu (NATO Genel Sekreteri “füze kalkanını Türkiye kendisi istedi”, diyor.Kavgada söylenmez.) “uluslararası koalisyon” 2014’de Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor!

***

İttifak, Oryantal dünyada hemen her Başbakan’ın başına gelen “seçilmiş padişahlık” duygusunun (Hatırlayınız: Rahmetli Adnan Menderes) Erdoğan’ı çok güçlü bir şekilde teslim aldığını, “ben her şeye müktedirim” duygusu ile ortalık yerlere dökülen kibirinin, özellikle 12 Haziran sonrası, önlenemez bir kendine güvene dönüştüğünü düşünüyor Erdoğan, artık Batı için çok güçlü, muktedir ama öngörülemez, güvenilemez bir lider. Türkiye çok önemli, AKP’nin alternatifi yok ama Erdoğan tek başına seçilerek dizginleri ele alırsa büsbütün denetimden çıkacak!

Başta ABD, Batı ve İsrail böyle düşünüyor.

Davutoğlu denetiminde Erdoğan; ne NATO Genel Sekreteri seçiminde, ne İran’a ambargo uygulanması kararında, ne Libya, ne Suriye meselesinde, ne de İsrail ile balans ayarı yaparken ( “one minutes”) v.b. Batı ile “uyum” içinde davrandı.

Siz hemen ve haklı olarak son 6 aya parmak basacaksınız.Füze kalkanı, Kaddafi’nin “satılması”, Suriye’ye atılan savaş çığlıklarından dem vuracaksınız. İtiraz etmem. İran’a ambargo konuşulurken (Mayıs-2010) Türkiye’nin Brezilya ile birlikte hareket etmesi durumunda Erdoğan ile Davutoğlu’nun “merdiven altına çekileceğini” yazmıştım.Merdiven altına çekilip çekilmediklerini anlamak için Wikileaks belgelerine bir göz atın, ne demek istediğimi anlarsınız.

***

ABD’nin Erdoğan’ı gözden çıkardığının ilk ipuçları hemen 12 Haziran seçiminden sonra Cemaat’e yakın kişilerce verildi. Çelişki, geçen kasımda Zaman Gazetesi’nde Fethullah Gülen’in “kibir” üzerine eski bir makalesinin yeniden yayınlanması ile iyice su yüzüne çıktı. Gül’ün İngiltere Kraliçesi’nin misafiri oluşu, Şike Yasası üzerinden çıkan itişme büyük kavganın yakında kopacağını o günlerde gösteriyordu.

Erdoğan başarılı bir çıkış yaparak Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’nı 2014’e uzatmış ve Gül’ü devreden çıkarmıştı ki; “MİT Müsteşarı” üzerinden karşı ve muazzam atak geldi.

Artık, her şey olabilir! Tüfenk kınından çıktıktan sonra patlamazsa tüfengin sahibini merdiven altı bile kurtaramaz.

Bu pirinç daha çok su kaldıracak!

Yaşayıp, göreceğiz!

Kaynak : Dr. Cüneyt Ülsever /Odatv.com