Pazar günü Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç’ın Bursa TV’de, Nesli Yaşam’a konuk olmasının heyecan ve hazzı muhteşemdi. Ulusal kanallara konu olan terör gündemimiz manşetlere taşınırken Bülent Arınç’ın Başbakan Yardımcısı olması dışında usta bir hatip olmasının farkını da canlı yayında yaşamış olduk arkadaşlarımla.Arınç, daha önce köşemde yazdığım davet çağrımı kırmayarak, medyamıza geldi ve yayına davet ettiğim gazeteci arkadaşlarım Cennet Cankılıç ve Hayriye Turgut ile yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Açıkçası uzun zamandır ilk kez heyecanlandığım yayında, zaman zaman gülerek zaman zaman da eleştirerek, gündemi, terörü, yerel yönetimleri, seçimleri, kadına şiddeti ve Bülent Arınç’ın Bursa’ya ilişinki yorumlarını konuştuk.
Kabul etmek gerekir ki, bu kadar deneyimli, birikimli bir konukla, hukukçu ve siyasetçiyle sohbet hiç kolay değil. Tüm ülkede de çok sevilen, geniş bir hayran kitlesi olduğunu da düşündüğüm Bülent Arınç’tan bizlerin olduğu kadar, tüm Türkiye’nin de öğreneceği çok şey var. Siyaseti kenara bırakacak olursak, insan olarak, hukukçu olarak bile sahip olduğu deneyim, çok fazla insana yol gösterecek durumda.
Nesli Yaşam’da konuğum olan Arınç ve gazeteci arkadaşlarımla gündemi konuşurken, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, kadın gazeteciler olarak biraz olsun farklı konulara değinmeye çalıştık. Bülent Arınç’ın kaymakam olmak istemesi ve annesinin ısrarıyla avukatlıkta karar kılmasından tutun da, kendisine bakır yürekli denmesine kadar, bilinmeyen yönlerini de ekranlarda paylaştık. Şike yasasının geldiği durum ve Bursa’ya sıçraması, kadına şiddet konusunun sporun, şike yasasının ardında gündeme gelişi, 5 Aralık kadının seçme ve seçilme hakkını alışının 77. yılının arifesinde kadının ülkemizde durumunu, yerel yönetimlerin değerlendirmesini, ilçe kongrelerini, Dersim konusunu konuştuk.
Sayın Arınç’ın tüm ülkede gündem yaratan Amanos’ta yapılan operasyonlar ve PKK’nın üst düzey bir yöneticisinin yakalanmasına ilişkin verdiği bilgi Pazar akşamından itibaren tüm ulusal medyada yerini alırken programımızı ve televizyonumuzu da ulusala taşıdı. Ve dün 77. Yılını kutladığımız Seçme ve Seçilme Haklarımızın, 1935’teki seçimlerde dünya sıralamasında bizi ikinci sıraya taşıyan kadın milletvekili sayımız, bugüne gelindiğinde 168. sırada olduğumuzu gösteren veriler, gelinen durumun da göstergesi.
Kadın nüfusumuz hızla artıyor ama yerel yönetimlerde de Meclis’te de sayımız öyle az ki, 2000’li yıllarda rakam yüzde yedilerden on dörtlere yükseliş göstermesine rağmen, rakamın düşüklüğünü kapatamıyor. Henüz ikinci kadın valimizin oluşu, kadın belediye başkanı sayımızın sadece üç oluşu görünen köyün kılavuz istemediğinin de göstergesi değil mi?
Biz kadın konuşmayı seven, kadına dair her şeyi gündeme getiren ama çözüme ulaştırmadan bırakan bir toplum olma özelliğimizi korumayı seviyoruz. Nitekim bu kadına dair yaptığımız işlerde hedef şaşırtıyor, amaca ulaşmayı engelliyor, çok çalışma yapıyor gibi görünüyor ama sonuçta aza imza atıyoruz.
Sonuçta Bursa TV olarak da ağırlamaktan gurur duyduğumuz Bülent Arınç’la birlikte konuştuğumuz gibi ülkemizde kadın vekil sayısının yüzde elli olması isteğimiz ki, Arınç bu konuda yüzleri kırkları aşacağının müjdesini de verdi.
Biz de buradan hatırlatmış ve bir daha altını çizmiş olalım…
|